Figurative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Figurative İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Figurative

Figurative kelimesi, mecazi anlam taşıyan veya gerçek anlamının ötesinde kullanılan ifadeleri ifade eder. Bu tür ifadeler, bir şeyi ya da durumu daha etkili bir şekilde anlatmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. She speaks in a figurative language, making her stories more interesting. (O, hikayelerini daha ilginç hale getirmek için mecazi dil kullanır.)
2. His figurative speech was a hit with the audience. (Onun mecazi konuşması, izleyiciler tarafından beğenildi.)
3. The figurative meaning of the painting was not immediately clear. (Tablonun mecazi anlamı hemen anlaşılmadı.)
4. The figurative language in the poem was beautiful. (Şiirdeki mecazi dil güzeldi.)
5. The author’s use of figurative language helped to create a vivid picture in the reader’s mind. (Yazarın mecazi dil kullanımı, okuyucunun zihninde canlı bir resim oluşturmaya yardımcı oldu.)
6. The figurative expressions in the play added depth to the characters. (Oyundaki mecazi ifadeler, karakterlere derinlik kattı.)
7. The figurative use of light and dark in the painting created a sense of mystery. (Tablodaki ışık ve karanlığın mecazi kullanımı, bir gizem hissi yarattı.)
8. The figurative language in the novel was difficult to understand. (Romanın mecazi dili anlamak zordu.)
9. The figurative meaning of the metaphor was lost on the audience. (Metaforun mecazi anlamı izleyiciler tarafından anlaşılmadı.)
10. The use of figurative language in the advertisement made it more memorable. (Reklamda kullanılan mecazi dil, onu daha hatırlanır hale getirdi.)
11. The figurative description of the storm was both beautiful and terrifying. (Fırtınanın mecazi tasviri hem güzel hem de korkunçtu.)
12. The figurative language in the poem was so vivid, it felt like I was there. (Şiirdeki mecazi dil o kadar canlıydı ki, oradaymışım gibi hissettim.)
13. The figurative meaning of the word was completely different from its literal meaning. (Kelimenin mecazi anlamı, tamamen gerçek anlamından farklıydı.)
14. The author’s use of figurative language was criticized by some literary critics. (Yazarın mecazi dil kullanımı, bazı edebiyat eleştirmenleri tarafından eleştirildi.)
15. The figurative language in the story added a layer of complexity to the plot. (Hikayedeki mecazi dil, hikayenin karmaşıklık seviyesine bir katman ekledi.)
16. The figurative use of color in the painting conveyed a sense of emotion. (Tablodaki renklerin mecazi kullanımı, bir duygu hissi iletiyordu.)
17. The figurative language in the speech was powerful and persuasive. (Konuşmadaki me

cazi dil, etkili ve ikna ediciydi.)
18. The figurative meaning of the symbol was not immediately apparent. (Sembolün mecazi anlamı hemen belli değildi.)

19. The figurative language in the book made it a joy to read. (Kitaptaki mecazi dil, okumak için keyifli hale getirdi.)
20. The figurative description of the sunset was breathtakingly beautiful. (Günbatımının mecazi tasviri nefes kesici bir güzellikteydi.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah yazılmıştır.)