Addition İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Addition İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Addition Nedir?

Addition İngilizcede “toplama” anlamına gelmektedir. Matematikte, toplama işlemi sayılar veya diğer matematiksel ifadelerin birleştirilmesi ve sonucun bulunmasıdır.

Örnek Cümleler:

1. The addition of 2 and 5 equals 7. (2 ve 5’in toplamı 7’ye eşittir.)
2. She made an addition error in her math homework. (Matematik ödevinde bir toplama hatası yaptı.)
3. The addition of more staff to the project helped speed up the progress. (Projeye daha fazla personel katılımı ilerlemeyi hızlandırdı.)
4. In addition to his job, he also volunteers at the local shelter. (İşinin yanı sıra, yerel barınağa da gönüllü olarak katılıyor.)
5. The recipe called for the addition of two tablespoons of sugar. (Tarif, iki yemek kaşığı şeker eklenmesini istedi.)
6. He always double checks his addition to avoid mistakes. (Hatalardan kaçınmak için her zaman toplamını çift kontrol eder.)
7. In addition to his salary, he also receives bonuses for good performance. (Maaşının yanı sıra, iyi performans için bonuslar da alır.)
8. The teacher asked the student to show his addition work. (Öğretmen öğrenciden toplama işlemini göstermesini istedi.)
9. In addition to her beauty, she is also very intelligent. (Güzelliğinin yanı sıra, aynı zamanda çok zeki de.)
10. The addition of a pool to their backyard was a great investment for the family. (Bahçelerine havuz eklemek, aile için harika bir yatırımdı.)
11. He made an addition to his house by adding a new room. (Yeni bir oda ekleyerek evine bir ekleme yaptı.)
12. In addition to his full-time job, he also runs a successful side business. (Tam zamanlı işinin yanı sıra, başarılı bir yan işletme de yönetiyor.)
13. She uses a calculator to check her addition when doing her taxes

14. In addition to her busy schedule, she still finds time to exercise every day. (Yoğun programının yanı sıra, hala her gün egzersiz yapacak zaman buluyor.)
15. The addition of new technology has revolutionized the way we communicate. (Yeni teknolojinin eklenmesi, iletişim şeklimizi devrimleştirdi.)
16. The students were learning addition in their math class. (Öğrenciler matematik derslerinde toplama öğreniyorlardı.)
17. She made an addition to the recipe by adding a pinch of salt. (Tuz ekleyerek tarife bir ekleme yaptı.)
18. In addition to his academic achievements, he is also a talented musician. (Akademik başarılarının yanı sıra, aynı zamanda yetenekli bir müzisyen.)
19. The company made an addition to their product line by introducing a new model. (Yeni bir model tanıtarak, şirket ürün yelpazesine bir ekleme yaptı.)
20. In addition to his regular duties, he also volunteers at the local community center. (Düzenli görevlerinin yanı sıra, yerel toplum merkezinde de gönüllü olarak çalışıyor.)