Fidelity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fidelity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fidelity

Fidelity, sadakat, doğruluk, bağlılık gibi anlamlara gelir. Finansal anlamda ise, bir yatırımcının bir kuruluşa olan bağlılığı veya bir yatırımın güvenilirliği olarak tanımlanabilir.

Örnek cümleler:

1. Fidelity is one of the most trusted names in the financial industry. (Fidelity finans sektöründeki en güvenilir isimlerden biridir.)
2. The company has a reputation for fidelity to its customers. (Şirket, müşterilerine olan bağlılığıyla tanınır.)
3. She showed fidelity to her husband by remaining faithful throughout their marriage. (Evlilikleri boyunca sadık kalarak kocasına olan bağlılığını gösterdi.)
4. The soldier’s fidelity to his country was unwavering. (Askerin ülkesine olan bağlılığı kararsız değildi.)
5. The dog’s fidelity to its owner was heartwarming. (Köpeğin sahibine olan bağlılığı yürek ısıtıcıydı.)
6. Fidelity is an important trait in any long-term relationship. (Herhangi bir uzun vadeli ilişkide sadakat önemli bir özelliktir.)
7. The politician’s fidelity to his party was unquestionable. (Politikacının partisine olan bağlılığı tartışılmazdı.)
8. The employee’s fidelity to the company was evident in his hard work and dedication. (Çalışanın şirkete olan bağlılığı, yoğun çalışma ve özverisiyle açıkça ortadaydı.)
9. The investor chose the mutual fund for its fidelity to its investment strategy. (Yatırımcı, yatırım stratejisine olan bağlılığı nedeniyle karşılıklı fonu tercih etti.)
10. The couple’s fidelity to each other was tested during a difficult time in their relationship. (Çiftin birbirlerine olan bağlılığı, ilişkilerindeki zor bir dönemde test edildi.)
11. The artist’s fidelity to his vision was evident in his work. (Sanatçının vizyonuna olan bağlılığı, eserlerinde açıkça görülebilir.)
12. The teacher’s fidelity to the curriculum was evident in the success of her students. (Öğretmenin

ders programına olan bağlılığı, öğrencilerinin başarısında açıkça görülebilir.)
13. The company’s fidelity to its values was reflected in its corporate social responsibility initiatives. (Şirketin değerlerine olan bağlılığı, kurumsal sosyal sorumluluk girişimlerinde yansıtılmıştır.)

14. The athlete’s fidelity to his training regimen paid off in his performance at the competition. (Sporcunun antrenman programına olan bağlılığı, yarışmadaki performansında kendisini gösterdi.)
15. The company’s fidelity to its customers was evident in its excellent customer service. (Şirketin müşterilerine olan bağlılığı, mükemmel müşteri hizmetlerinde kendisini gösterdi.)
16. The employee’s fidelity to the company’s mission statement was reflected in his daily work. (Çalışanın şirketin misyon beyanına olan bağlılığı, günlük işinde yansıtılmıştır.)
17. The musician’s fidelity to his genre was evident in his dedication to mastering the style. (Müzisyenin tarzına olan bağlılığı, tarzı ustalıkla öğrenme konusundaki özverisinde kendisini gösterdi.)
18. The actor’s fidelity to his character was evident in his convincing portrayal on stage. (Oyuncunun karakterine olan bağlılığı, sahnede ikna edici bir şekilde canlandırmasında kendisini gösterdi.)
19. The company’s fidelity to its ethical standards was reflected in its responsible business practices. (Şirketin etik standartlara olan bağlılığı, sorumlu iş uygulamalarında yansıtılmıştır.)
20. The customer’s fidelity to the brand was evident in her loyalty to the products. (Müşterinin markaya olan bağlılığı, ürünlere olan sadakatinde kendisini gösterdi.)