Fickleness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fickleness İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fickleness

Fickleness, anlam olarak değişkenlik ya da kararsızlık anlamına gelir. Bir kişinin fikirlerinde, düşüncelerinde veya davranışlarında ani değişimler göstermesi durumuna da kullanılır. İşte size örnek cümleler:

  1. She is known for her fickleness when it comes to relationships. (O, ilişkiler konusunda kararsızlığıyla tanınır.)
  2. His fickleness made it hard for him to keep a job for more than a few months. (Değişkenliği onun birkaç aydan daha uzun süre işte kalmakta zorlanmasına neden oldu.)
  3. The fickleness of the weather is frustrating. (Hava durumunun değişkenliği sinir bozucu.)
  4. I don’t trust her because of her fickleness. (Ona karşı güvenim yok çünkü kararsız.)
  5. The fickleness of public opinion can make or break a politician’s career. (Halkın fikirlerindeki değişkenlik bir politikacının kariyerini yapabilir ya da bozabilir.)
  6. His fickleness in making decisions was a constant source of frustration for his colleagues. (Karar vermekteki değişkenliği, meslektaşları için sürekli bir kaynak oldu.)
  7. Fickleness can be a symptom of a larger problem, such as anxiety or depression. (Değişkenlik, kaygı ya da depresyon gibi daha büyük bir sorunun belirtisi olabilir.)
  8. I’m tired of his fickleness. I wish he would just make up his mind. (Kararsızlığından yoruldum. Sadece kararını vermesini dilerim.)
  9. The fickleness of the stock market makes it hard to predict future trends. (Borsanın değişkenliği, gelecekteki trendleri tahmin etmeyi zorlaştırır.)
  10. Fickleness is often seen as a negative trait, but it can also be a sign of creativity and flexibility. (Değişkenlik genellikle negatif bir özellik olarak görülür, ancak yaratıcılık ve esnekliğin bir işareti olabilir.)
  11. Her fickleness in love was a constant source of drama. (Aşkta kararsızlığı, sürekli bir drama kaynağı oldu.)
  12. The fickleness of fashion trends can make it hard to keep up. (Moda trendlerinin değişkenliği, takip etmeyi zorlaştırabilir.)
  13. The fickleness of the wind made sailing difficult. (Rüzgarın değişkenliği yelken açmayı zorlaştırdı.)
  14. Fickleness can be a sign of immaturity or lack of confidence. (Değişkenlik, olgunlaşmamışlık ya da özgüven eksikliğinin bir işaretçisi olabilir.)
  15. His fickleness was a liability in business, where consistency and reliability are important. (Kararsızlığı, tutarlılık ve güvenilirliğin önemli olduğu iş dünyasında bir dezavantajdı.)
  16. The fickleness of the t
  1. The fickleness of the market made it difficult for investors to make long-term plans. (Piyasanın değişkenliği, yatırımcıların uzun vadeli plan yapmasını zorlaştırdı.)
  2. Fickleness can be a result of a lack of direction or purpose in life. (Değişkenlik, yaşamda bir yön ya da amaç eksikliğinin sonucu olabilir.)
  3. The fickleness of the jury’s opinion made it hard to predict the outcome of the trial. (Jüri fikrinin değişkenliği, davada sonucu tahmin etmeyi zorlaştırdı.)
  4. I don’t like her fickleness. I prefer people who are more consistent in their behavior. (Onun kararsızlığını sevmiyorum. Daha tutarlı davranan insanları tercih ederim.)
  5. The fickleness of technology can make it hard to keep up with the latest gadgets and software. (Teknolojinin değişkenliği, en son cihazları ve yazılımları takip etmeyi zorlaştırabilir.)

Overall, fickleness can be a challenging trait to deal with, both in oneself and in others. It can cause instability and uncertainty, but it can also be a sign of creativity and adaptability in certain contexts.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.