Fickle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fickle İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fickle

Fickle kelimesinin Türkçe anlamı “değişken, kararsız” olarak tanımlanabilir. Bu kelime, insanların davranışları, duyguları, ilişkileri gibi pek çok konuda kullanılmaktadır. İşte fickle kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

  1. She’s so fickle that you never know what she’ll do next. (O kadar kararsız ki, ne yapacağını asla bilemezsin.)
  2. His fickle attitude is driving me crazy. (Değişken tutumu beni deli ediyor.)
  3. The stock market can be very fickle. (Hisse senedi piyasası çok değişken olabilir.)
  4. I don’t want to rely on his fickle promises anymore. (Artık onun değişken sözlerine güvenmek istemiyorum.)
  5. Her fickle nature is why she can’t keep a steady relationship. (Değişken doğası nedeniyle istikrarlı bir ilişki sürdüremiyor.)
  6. The weather in this city is so fickle. (Bu şehirde hava çok değişken.)
  7. I’m tired of dealing with his fickle moods. (Onun değişken ruh halleriyle uğraşmaktan yoruldum.)
  8. Her fickle tastes make it hard to choose a restaurant. (Değişken zevkleri, bir restoran seçmeyi zorlaştırıyor.)
  9. Fickle public opinion can make or break a politician. (Değişken halk görüşü bir siyasetçiyi yıkabilir veya yükseltebilir.)
  10. I can’t rely on the fickle Internet connection in this hotel. (Bu otelin değişken internet bağlantısına güvenemem.)
  11. Her fickle memory makes it hard to trust her. (Değişken hafızası güvenmeyi zorlaştırıyor.)
  12. The fashion industry is notoriously fickle. (Moda endüstrisi ünlü bir şekilde değişken.)
  13. I can’t keep up with his fickle decisions. (Onun değişken kararlarıyla başa çıkamıyorum.)
  14. His fickle loyalty is a source of frustration for his friends. (Onun değişken sadakati arkadaşları için bir hayal kırıklığı kaynağıdır.)
  15. The fickle sea can be calm one moment and rough the next. (Değişken deniz bir an sakin olabilir, diğerinde çalkantılı olabilir.)
  16. The music industry is fickle, with trends coming and going quickly. (Müzik endüstrisi değişkendir, trendler hızla gelip gider.)
  17. Her fickle sense of humor can be hard to follow. (Değişken mizah anlayışı takip etmesi zor olabilir.)
  18. Fickle weather patterns have made farming difficult in this area. (Değişken hava şablonları bu bölgede tarımı zorlaştırdı.)
  19. I don’t trust her because of her fickle behavior. (Onun değişken davranışı nedeniyle

güvenmiyorum.)
20. The fickle economy makes it hard to plan for the future. (Değişken ekonomi geleceği planlamayı zorlaştırıyor.)

Bu cümlelerde fickle kelimesi, bir kişinin karakteri, doğası veya tutumları gibi özellikleri hakkında kullanılabildiği gibi, doğal afetler, ekonomik durumlar ve diğer olaylar hakkında da kullanılabilmektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.