Fella İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fella İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fella Nedir?

Fella, genellikle erkek bir kişiyi ifade etmek için kullanılan bir İngilizce argo terimidir. Türkçe karşılığı “adam”, “eleman” veya “arkadaş” olarak çevrilebilir.

Örnek Cümleler:

1. Hey fella, can you help me carry this box? (Hey adam, bu kutuyu taşımama yardım edebilir misin?)
2. My fella loves to play basketball on weekends. (Benim sevgilim hafta sonları basketbol oynamayı seviyor.)
3. That fella over there looks like he’s up to no good. (Oradaki eleman hiç iyi bir şey yapacak gibi görünmüyor.)
4. I’ve been friends with this fella for over ten years now. (Bu arkadaşımla on yıldan fazla süredir arkadaşız.)
5. My dad used to say “Listen here, fella” when he was about to give me some advice. (Babam bana bir tavsiye vereceği zaman “Dinle burayı, oğlum” derdi.)
6. This fella is the best mechanic in town. (Bu eleman, şehirdeki en iyi tamirci.)
7. That fella has a great sense of humor, he always makes me laugh. (O eleman harika bir mizah anlayışına sahip, beni her zaman güldürür.)
8. My fella is taking me out to dinner tonight. (Sevgilim beni bu akşam yemeğe çıkarıyor.)
9. That fella is a real troublemaker, he’s always causing problems. (O eleman gerçek bir bela çıkartıcı, sürekli sorun çıkarıyor.)
10. I saw an old fella walking his dog in the park this morning. (Bu sabah parkta yaşlı bir adam köpeğiyle yürüyüş yapıyordu.)
11. Hey fella, do you have a light? (Hey eleman, çakmağın var mı?)
12. This fella is a genius when it comes to math. (Bu eleman matematik konusunda bir deha.)
13. That fella is always bragging about his expensive car. (O eleman her zaman pahalı arabasıyla övünüyor.)
14. My fella is really good at cooking, he makes the best spaghetti. (Benim elemanım yemek yapmada gerçekten iyidir, en iyi spagettiyi yapar.)
15. That fella has a tattoo of a dragon on his arm. (O elemanın kolunda bir ejderha dövmesi var.)
16. Hey fella, can you spare some change? (Hey eleman, biraz bozuk paran var mı?)
17. This fella is a hard worker, he never takes a day off. (Bu eleman çok çalışkan, hiçbir zaman izin almaz.)
18. That fella is always late to meetings, it drives me crazy. (O eleman toplantılara her zaman geç kalır, beni deli ediyor.)
19. My fella surprised me with a trip to Paris for our anniversary. (Sevgilim yıl

önümüzdeki yıl dönümümüz için bize Paris’e bir gezi sürprizi yaptı.)
20. I’m not sure if I trust that fella, he seems a bit shady. (O elemana güvenip güvenemeyeceğimden emin değilim, biraz gölgeli görünüyor.)