Feel İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
FEEL kelimesinin Türkçe Anlamı:
Hissetmek, duymak, dokunmak, düşünmek gibi anlamlara sahip bir fiildir.
Örnek Cümleler:
- I feel happy today. (Bugün mutluyum.)
- She feels cold in this weather. (Bu havada üşüyor.)
- He felt a sharp pain in his back. (Sırtında keskin bir ağrı hissetti.)
- The fabric feels soft to the touch. (Kumaş dokunulduğunda yumuşak hissediyor.)
- They feel like they’ve been walking for hours. (Sanki saatlerdir yürüyorlarmış gibi hissediyorlar.)
- Do you feel like going out tonight? (Bu akşam dışarı çıkmak istiyor musun?)
- She felt embarrassed when she realized her mistake. (Hatasını fark ettiğinde utanç hissetti.)
- He feels strongly about the issue. (Bu konuda güçlü bir hissiyatı var.)
- The water feels refreshing on a hot day. (Sıcak bir günde su serinletici hissettiriyor.)
- They feel that they are being treated unfairly. (Haksız bir şekilde muamele gördüklerini hissediyorlar.)
- I feel like I need a vacation. (Tatile ihtiyacım olduğunu hissediyorum.)
- She felt a sense of accomplishment after finishing the project. (Proje bitirdikten sonra bir başarı hissiyatı hissetti.)
- He feels nervous before giving a speech. (Konuşma yapmadan önce sinirli hisseder.)
- The puppy feels soft and cuddly. (Yavru köpek yumuşak ve kucaklanabilir hissediyor.)
- They feel hopeful about the future. (Gelecek hakkında umutlu hissediyorlar.)
- She felt a twinge of jealousy when she saw her ex with someone else. (Eski sevgilisini başkasıyla gördüğünde bir kıskançlık hissiyatı hissetti.)
- The music feels upbeat and energetic. (Müzik neşeli ve enerjik hissettiriyor.)
- He feels confident about the exam. (Sınav hakkında kendine güveni var.)
- The sun feels warm on my skin. (Güneş tenimde sıcak hissettiriyor.)
- She felt a pang of regret when she saw the old photos. (Eski fotoğrafları gördüğünde bir pişmanlık hissiyatı hissetti.)
- He feels excited to start his new job. (Yeni işine başlamak için heyecanlı hissediyor.)
Hemen Yorum Yaz