Feel For İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Feel For İle İlgili Cümleler
Anlamı: “Feel for” kelimesi “hissederek anlamak” veya “anlamak” anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- I have a feel for what my boss expects of me. (Patronumun benden ne beklediğini hissediyorum.)
- She has a great feel for music. (O, müzik konusunda harika bir hissiyatı var.)
- He doesn’t have a feel for the nuances of the language. (O, dilin ince detaylarına hakim değil.)
- The artist has a great feel for color. (Sanatçının renkler konusunda harika bir hissiyatı var.)
- I don’t have a feel for this kind of work. (Bu tür işlere yatkın değilim.)
- She has a good feel for fashion. (O, moda konusunda iyi bir hissiyatı var.)
- The chef has a feel for spices. (Aşçının baharatlar konusunda bir hissiyatı var.)
- He has a feel for people’s emotions. (O, insanların duyguları konusunda bir hissiyatı var.)
- I have a feel for the market trends. (Piyasa trendleri konusunda bir hissiyatım var.)
- She has a great feel for the audience. (O, izleyicinin ne istediği konusunda harika bir hissiyatı var.)
- He has a feel for the rhythm of the music. (O, müziğin ritmi konusunda bir hissiyatı var.)
- I have a feel for what will happen next. (Bundan sonra ne olacağı konusunda bir hissiyatım var.)
- She has a feel for the tone of the conversation. (O, konuşmanın tonu konusunda bir hissiyatı var.)
- The designer has a feel for the balance of the room. (Tasarımcının oda düzeni konusunda bir hissiyatı var.)
- He has a feel for the atmosphere of the place. (O, yerin atmosferi konusunda bir hissiyatı var.)
- I have a feel for the texture of the fabric. (Kumaşın dokusu konusunda bir hissiyatım var.)
- She has a feel for the timing of the performance. (O, performansın zamanlaması konusunda bir hissiyatı var.)
- The coach has a feel for the team’s strengths and weaknesses. (Antrenörün takımın güçlü ve zayıf yönleri konusunda bir hissiyatı var.)
- He has a feel for the dynamics of the situation. (O, durumun dinamikleri konusunda bir hissiyatı var.)
- I have a feel for the direction the conversation is going. (Konuşmanın nereye gittiği konusunda bir hissiyatım var.)
- She has a feel for the mood of the room. (O, odanın havası konusunda bir hissiyatı var.)
- He has a feel for the character of the person. (O, kişinin karakteri konusunda bir hissiyatı var.)
- I have a feel for the flow of the story. (Hikayenin akışı konusunda bir hissiyatım var.)
- She has a feel for the level of formality in the situation. (O, durumun resmiyet seviyesi konusunda bir hissiyatı var.)
- The musician has a feel for the tempo of the song. (Müzisyenin şarkının tempoyla ilgili bir hissiyatı var.)
Türkçe Karşılıklar:
- Patronumun benden ne beklediğini hissediyorum.
- O, müzik konusunda harika bir hissiyatı var.
- O, dilin ince detaylarına hakim değil.
- Sanatçının renkler konusunda harika bir hissiyatı var.
- Bu tür işlere yatkın değilim.
- O, moda konusunda iyi bir hissiyatı var.
- Aşçının baharatlar konusunda bir hissiyatı var.
- O, insanların duyguları konusunda bir hissiyatı var.
- Piyasa trendleri konusunda bir hissiyatım var.
- O, izleyicinin ne istediği konusunda harika bir hissiyatı var.
- O, müziğin ritmi konusunda bir hissiyatı var.
- Bundan sonra ne olacağı konusunda bir hissiyatım var.
- O, konuşmanın tonu konusunda bir hissiyatı var.
- Tasarımcının oda düzeni konusunda bir hissiyatı var.
- O, yerin atmosferi konusunda bir hissiyatı var.
- Kumaşın dokusu konusunda bir hissiyatım var.
- O, performansın zamanlaması konusunda bir hissiyatı var.
- Antrenörün takımın güçlü ve zayıf yönleri konusunda bir hissiyatı var.
- O, durumun dinamikleri konusunda bir hissiyatı var.
- Konuşmanın nereye gittiği konusunda bir hissiyatım var.
- O, odanın havası konusunda bir hissiyatı var.
- O, kişinin karakteri konusunda bir hissiyatı var.
- Hikayenin akışı konusunda bir hissiyatım var.
- O, durumun resmiyet seviyesi konusunda bir hissiyatı var.
- Müzisyenin şarkının tempoyla ilgili bir hissiyatı var.
Hemen Yorum Yaz