Feckless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Feckless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Feckless kelimesinin Türkçe anlamı:

Feckless kelimesi Türkçede “beceriksiz, beceriksizce davranan, sorumsuz, etkisiz” gibi anlamlara gelir.

Örnek cümleler:

  1. She lost her job because of her feckless attitude towards work. (İşine karşı beceriksizce tavır sergilediği için işini kaybetti.)
  2. The feckless employee failed to meet the deadline for the project. (Beceriksiz çalışan, proje için belirlenen tarihe yetişemedi.)
  3. He is a feckless leader who lacks the ability to make important decisions. (Önemli kararlar verme yeteneği olmayan, etkisiz bir liderdir.)
  4. The company suffered due to the feckless management of its executives. (Yöneticilerin beceriksiz yönetimi nedeniyle şirket zarar gördü.)
  5. The feckless student failed to study for the exam and ended up getting a low grade. (Ders çalışmayan beceriksiz öğrenci düşük bir not aldı.)
  6. Her feckless behavior caused her to miss out on important opportunities. (Beceriksiz davranışları önemli fırsatları kaçırmasına neden oldu.)
  7. The feckless politician failed to deliver on his promises. (Sözlerini tutamayan etkisiz siyasetçi.)
  8. The feckless driver caused an accident due to his reckless driving. (Sorumsuzca araç kullanan beceriksiz sürücü bir kaza nedeni oldu.)
  9. The feckless coach failed to prepare the team for the upcoming match. (Yaklaşan maça takımı hazırlamayı başaramayan etkisiz antrenör.)
  10. His feckless attempts at fixing the problem only made it worse. (Sorunu çözmek için yaptığı beceriksiz denemeler sadece durumu daha da kötüleştirdi.)
  11. The feckless employee was fired for his constant mistakes. (Sürekli hatalar yapan beceriksiz çalışan işten çıkarıldı.)
  12. The feckless company failed to adapt to changing market conditions. (Değişen piyasa koşullarına uyum sağlamayı başaramayan etkisiz şirket.)
  13. Her feckless behavior towards money caused her to go into debt. (Paraya karşı beceriksizce davranışları borçlanmasına neden oldu.)
  14. The feckless teenager failed to take responsibility for his actions. (Davranışlarından sorumlu olmayı başaramayan beceriksiz genç.)
  15. The feckless politician was criticized for his lack of action on important issues. (Önemli konularda eylemsizliği nedeniyle eleştirilen etkisiz siyasetçi.)
  16. His feckless attempts to fix the computer only made it worse. (Beceriksizce bilgisayarı tamir etmeye çalışması sadece durumu daha da kötüleştirdi.)
  17. The feckless project manager failed

to deliver the project on time due to his disorganized approach. (Düzensiz yaklaşımı nedeniyle proje yöneticisi proje zamanında teslim edemedi.)
18. The feckless employee lacked the motivation to improve his performance. (Performansını geliştirmek için motivasyonu olmayan beceriksiz çalışan.)

  1. The feckless teacher failed to engage his students in the learning process. (Öğrencileri öğrenme sürecine dahil etmeyi başaramayan beceriksiz öğretmen.)
  2. The feckless driver caused a traffic jam due to his indecisiveness on the road. (Yolda kararsızlığı nedeniyle trafik sıkışıklığına neden olan beceriksiz sürücü.)

Türkçe karşılıklarıyla birlikte örnek cümleler:

  1. İşiyle ilgili beceriksizce tavır sergilediği için işini kaybetti.
  2. Beceriksiz çalışan, proje için belirlenen tarihe yetişemedi.
  3. Önemli kararlar verme yeteneği olmayan, etkisiz bir liderdir.
  4. Yöneticilerin beceriksiz yönetimi nedeniyle şirket zarar gördü.
  5. Ders çalışmayan beceriksiz öğrenci düşük bir not aldı.
  6. Beceriksiz davranışları önemli fırsatları kaçırmasına neden oldu.
  7. Sözlerini tutamayan etkisiz siyasetçi.
  8. Sorumsuzca araç kullanan beceriksiz sürücü bir kaza nedeni oldu.
  9. Yaklaşan maça takımı hazırlamayı başaramayan etkisiz antrenör.
  10. Sorunu çözmek için yaptığı beceriksiz denemeler sadece durumu daha da kötüleştirdi.
  11. Sürekli hatalar yapan beceriksiz çalışan işten çıkarıldı.
  12. Değişen piyasa koşullarına uyum sağlamayı başaramayan etkisiz şirket.
  13. Paraya karşı beceriksizce davranışları borçlanmasına neden oldu.
  14. Davranışlarından sorumlu olmayı başaramayan beceriksiz genç.
  15. Önemli konularda eylemsizliği nedeniyle eleştirilen etkisiz siyasetçi.
  16. Beceriksizce bilgisayarı tamir etmeye çalışması sadece durumu daha da kötüleştirdi.
  17. Düzensiz yaklaşımı nedeniyle proje yöneticisi proje zamanında teslim edemedi.
  18. Performansını geliştirmek için motivasyonu olmayan beceriksiz çalışan.
  19. Öğrencileri öğrenme sürecine dahil etmeyi başaramayan beceriksiz öğretmen.
  20. Yolda kararsızlığı nedeniyle trafik sıkışıklığına neden olan beceriksiz sürüc

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.