Fat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fat İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fat kelimesinin Türkçe Anlamı:

Fat kelimesi, yağlı, şişman anlamlarına gelir.

Örnek Cümleler:

1. She was ashamed of her fat belly. (O, şişman karnından utanıyordu.)
2. I need to reduce my fat intake to lose weight. (Kilo vermek için yağ alımımı azaltmam gerekiyor.)
3. The fat in the food made him feel sick. (Yemekteki yağ onu hasta hissettirdi.)
4. He had a fat wallet filled with cash. (Cebinde nakit dolu, kalın bir cüzdanı vardı.)
5. She prefers to cook with olive oil rather than animal fat. (Hayvansal yağ yerine zeytinyağıyla yemek yapmayı tercih eder.)
6. The doctor advised him to avoid fatty foods. (Doktor, yağlı yiyeceklerden kaçınmasını önerdi.)
7. The cat was so fat that it couldn’t fit through the door. (Kedi o kadar şişmandı ki kapıdan sığamıyordu.)
8. He was sweating profusely due to his fat body. (Şişman vücudu nedeniyle aşırı terliyordu.)
9. The dish was too greasy and full of fat. (Yemek çok yağlı ve yağ doluydu.)
10. She felt embarrassed wearing a swimsuit because of her fat thighs. (Şişman bacakları nedeniyle mayoyla utandı.)
11. The surgeon removed the fat from her abdomen during the liposuction procedure. (Cerrah, liposuction işlemi sırasında karın yağını aldı.)
12. He put on weight and became fat after quitting smoking. (Sigarayı bıraktıktan sonra kilo aldı ve şişmanladı.)
13. The fat cat lazily slept in the sun. (Şişman kedi tembelce güneşte uyudu.)
14. She was on a low-fat diet to control her cholesterol levels. (Kolesterol seviyelerini kontrol etmek için düşük yağlı bir diyet yapıyordu.)
15. The fat content in cheese can vary depending on the type. (Peynirdeki yağ içeriği türe göre değişebilir.)
16. He found it difficult to run because of his fat legs. (Şişman bacakları nedeniyle koşmakta zorlandı.)
17. The dress didn’t fit her because of her fat arms. (Şişman kolları nedeniyle elbise ona uymadı.)
18. He loved to eat fast food despite its high fat content. (Yüksek yağ içeriğine rağmen fast food yemeyi seviyordu.)
19. The fat on the steak made it juicy and flavorful. (Biftekteki yağ sucul ve lezzetli yapmıştı.)
20. She was determined to lose the fat around her waist before the summer. (Yazdan önce belindeki yağları kaybetmeye kararlıydı.)

Gördüğünüz gibi “fat” kelimesi, geniş bir anlam yelpazes

ine sahip olan bir kelime. Hem olumlu hem de olumsuz anlamları var. Örneğin, yağ içeriği yüksek yiyeceklerin tadı lezzetli ve sulu olabilir. Ancak yine de fazla yağ tüketimi sağlık sorunlarına neden olabilir. Ayrıca, insanlar şişman olmalarından utanabilirler veya şişmanlıkları nedeniyle bazı aktiviteleri yapmakta zorluk yaşayabilirler. Bu nedenle, cümlelerde “fat” kelimesi birçok farklı bağlamda kullanılabilir.