Familiarity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Familiarity
Familiarity, bir şeyin tanıdık ya da aşina olma durumudur.
Örnek Cümleler:
- My familiarity with the city helped me navigate through the streets. (Şehirle olan aşinalığım sokaklarda gezinmemde yardımcı oldu.)
- Her familiarity with the topic was evident from her presentation. (Konu hakkındaki aşinalığı sunumundan belli oldu.)
- He had a certain familiarity with the language, but was not fluent. (Dili belirli bir aşinalıkla biliyordu ancak akıcı değildi.)
- She gained familiarity with the new software through training sessions. (Yeni yazılımı eğitim seansları sayesinde tanıdık hale getirdi.)
- His familiarity with the company’s policies made him a valuable employee. (Şirketin politikalarına olan aşinalığı, onu değerli bir çalışan yaptı.)
- As I grew up in this town, I have a great familiarity with its people and culture. (Bu kasabada büyüdüğüm için, insanları ve kültürü hakkında büyük bir aşinalığım var.)
- The professor’s familiarity with the subject matter was impressive. (Profesörün konuyla olan aşinalığı etkileyiciydi.)
- Despite her familiarity with the area, she still got lost. (Bölgeyle olan aşinalığına rağmen hala kayboldu.)
- His familiarity with the local customs helped him to adapt quickly to the new culture. (Yerel adetlere olan aşinalığı, yeni kültüre hızlıca uyum sağlamasına yardımcı oldu.)
- My familiarity with the company’s history gave me insight into its current operations. (Şirketin tarihine olan aşinalığım, şu anki işlemlerine içgörü kazandırdı.)
- The athlete’s familiarity with the course gave him an advantage over his competitors. (Sporcunun parkura olan aşinalığı, rakipleri karşısında avantaj sağladı.)
- She showed familiarity with the subject matter during the interview. (Mülakatta konuyla olan aşinalığını gösterdi.)
- My familiarity with the software made it easy for me to troubleshoot problems. (Yazılımın aşinalığı, sorunları gidermeyi kolaylaştırdı.)
- His familiarity with the neighborhood allowed him to recommend the best restaurants. (Semt hakkındaki aşinalığı, en iyi restoranları tavsiye etmesine izin verdi.)
- The employee’s familiarity with the company’s
procedures helped her to handle the difficult situation with ease. (Çalışanın şirket prosedürleri hakkındaki aşinalığı, zor durumu kolaylıkla yönetmesine yardımcı oldu.)
- After spending some time in the new job, I gained familiarity with the work environment. (Yeni işte biraz zaman geçirdikten sonra, iş ortamı hakkında aşinalık kazandım.)
- The teacher’s familiarity with the subject matter made the class interesting and engaging. (Öğretmenin konuyla olan aşinalığı, dersi ilginç ve etkileyici hale getirdi.)
- His familiarity with the procedures made the task easier and more efficient. (Prosedürlerle olan aşinalığı, görevi daha kolay ve verimli hale getirdi.)
- The tour guide’s familiarity with the city allowed her to provide insightful information to the tourists. (Tur rehberinin şehirle olan aşinalığı, turistlere içgörülü bilgi sağlamasına izin verdi.)
- Her familiarity with the team dynamics made her an effective team leader. (Takım dinamikleri hakkındaki aşinalığı, onu etkili bir takım lideri yaptı.)
Hemen Yorum Yaz