Absolved İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Absolved İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Absolved İle İlgili Cümleler

Türkçe Anlamı: Bağışlanmak, affedilmek, suçtan kurtulmak.

1. I have finally absolved myself of all guilt.
   Ben sonunda tüm suçluluk duygularımdan kurtuldum.
2. The judge absolved him of all charges.
   Yargıç onu tüm suçlamalardan akladı.
3. After confessing, he felt absolved.
   İtiraf ettikten sonra kendini affedilmiş hissetti.
4. The priest absolved him of his sins.
   Papaz onu günahlarından bağışladı.
5. She absolved herself of any responsibility for the accident.
   Kazadan herhangi bir sorumluluğu olmadığını kabul ederek kendini affetti.
6. The company absolved the employee of any wrongdoing.
   Şirket, çalışanı herhangi bir yanlış yapmaktan bağışladı.
7. The criminal was absolved of his crimes due to lack of evidence.
   Kanıt eksikliği nedeniyle suçlu suçsuz bütün fark etmeksizin bağışlandı.
8. The confession absolved him of his guilt.
   İtiraf suçluluk duygusundan kurtulmasını sağladı.
9. She was absolved of all blame in the matter.
   Olayda tüm suçlamalardan aklanmıştı.
10. The apology absolved him of his mistake.
    Özür suçunu affetti.
11. The jury absolved the defendant of the charges.
    Jüri, sanığı suçlamalardan bağışladı.
12. The forgiveness he received absolved him of his guilt.
    Aldığı bağışlama, onu suçluluk hissinden kurtardı.
13. The priest absolved the sinner of his sins.
    Papaz, günahlarından bağışladı.
14. The company absolved itself of any responsibility for the product defect.
    Şirket, ürün hatasından kaynaklı herhangi bir sorumluluktan kendini akladı.
15. The court absolved him of the charges due to lack of evidence.
    Kanıt eksikliği n

eden, mahkeme suçlamalardan onu bağışladı.
16. She absolved her friend of any blame in the argument.
Tartışmada arkadaşını tüm suçlamalardan akladı.

17. The apology absolved the misunderstanding between them.
    Özür, aralarındaki yanlış anlamayı ortadan kaldırdı.
18. The teacher absolved the student of any wrongdoing.
    Öğretmen, öğrenciyi herhangi bir yanlıştan bağışladı.
19. The forgiveness he received absolved him of his past mistakes.
    Aldığı bağışlama, onu geçmiş hatalarından kurtardı.
20. The company absolved the customer of any fault in the defective product.
    Şirket, arızalı üründen kaynaklanan herhangi bir hatadan müşteriyi bağışladı.