Falsetto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Falsetto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Falsetto İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı: Falsetto, bir erkeğin normalde ulaşamayacağı yüksek frekanslı sesleri çıkarmak için ses tellerini farklı bir şekilde kullanmasıdır.

  1. He sang the chorus in falsetto. (O, koro kısmını falsetto ile söyledi.)
  2. His falsetto voice was so high that it almost sounded like a woman’s. (Onun falsetto sesi o kadar yüksekti ki neredeyse bir kadının sesine benziyordu.)
  3. The singer used falsetto to hit the high notes. (Şarkıcı, yüksek notalara ulaşmak için falsetto kullandı.)
  4. Falsetto is often used in pop music. (Falsetto sıkça pop müzikte kullanılır.)
  5. He had a great falsetto range. (O, büyük bir falsetto aralığına sahipti.)
  6. The song requires a lot of falsetto. (Şarkıda birçok falsetto gerekiyor.)
  7. His falsetto was so good that he was asked to sing lead vocals. (Onun falsettosu o kadar iyiydi ki, ana vokalleri söylemesi istendi.)
  8. The singer’s falsetto was breathtakingly beautiful. (Şarkıcının falsettosu nefes kesici derecede güzeldi.)
  9. She can hit the highest falsetto notes with ease. (O, en yüksek falsetto notalarına kolayca ulaşabilir.)
  10. The song was sung entirely in falsetto. (Şarkı tamamen falsetto ile söylendi.)
  11. Falsetto requires a lot of control over your vocal cords. (Falsetto, ses telleriniz üzerinde büyük bir kontrol gerektirir.)
  12. He was able to switch seamlessly between his natural voice and falsetto. (O, doğal sesi ile falsetto arasında sorunsuzca geçiş yapabildi.)
  13. The falsetto in that song always gives me chills. (Şarkıdaki falsetto beni her zaman ürpertir.)
  14. She’s known for her incredible falsetto range. (O, inanılmaz falsetto aralığıyla tanınıyor.)
  15. The singer’s falsetto added an ethereal quality to

the song. (Şarkıcının falsettosu, şarkıya mistik bir özellik kattı.)
16. Falsetto is a difficult technique to master. (Falsetto, ustalaşması zor bir tekniktir.)

  1. He used falsetto to create a unique sound for the song. (O, şarkıya özgün bir ses oluşturmak için falsetto kullandı.)
  2. The choir’s falsetto section was particularly impressive. (Koronun falsetto bölümü özellikle etkileyiciydi.)
  3. The singer’s falsetto was so high that it could shatter glass. (Şarkıcının falsettosu o kadar yüksekti ki camları kırabilirdi.)
  4. He had to warm up his voice before attempting the falsetto parts of the song. (Şarkının falsetto kısımlarını denemeden önce sesini ısıtmak zorundaydı.)

Türkçe Karşılıklar:

  1. O, koro kısmını falsetto ile söyledi.
  2. Onun falsetto sesi o kadar yüksekti ki neredeyse bir kadının sesine benziyordu.
  3. Şarkıcı, yüksek notalara ulaşmak için falsetto kullandı.
  4. Falsetto sıkça pop müzikte kullanılır.
  5. O, büyük bir falsetto aralığına sahipti.
  6. Şarkıda birçok falsetto gerekiyor.
  7. Onun falsettosu o kadar iyiydi ki, ana vokalleri söylemesi istendi.
  8. Şarkıcının falsettosu nefes kesici derecede güzeldi.
  9. O, en yüksek falsetto notalarına kolayca ulaşabilir.
  10. Şarkı tamamen falsetto ile söylendi.
  11. Falsetto, ses telleriniz üzerinde büyük bir kontrol gerektirir.
  12. O, doğal sesi ile falsetto arasında sorunsuzca geçiş yapabildi.
  13. Şarkıdaki falsetto beni her zaman ürpertir.
  14. O, inanılmaz falsetto aralığıyla tanınıyor.
  15. Şarkıcının falsettosu, şarkıya mistik bir özellik kattı.
  16. Falsetto, ustalaşması zor bir tekniktir.
  17. O, şarkıya özgün bir ses oluşturmak için falsetto kullandı.
  18. Koronun falsetto bölümü özellikle etkileyiciydi.
  19. Şarkıcının falsettosu o kadar yüksekti ki camları kırabilirdi.
  20. Şarkının falsetto kısımlarını denemeden önce sesini ısıtmak zorundaydı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.