Absently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Absently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Absently

Bu kelime İngilizcede “dalgın bir şekilde” anlamına gelir. Aşağıda absently kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle bulabilirsiniz:

  1. She absently played with her hair while watching TV.
    O televizyon izlerken dalgın bir şekilde saçlarıyla oynadı.
  2. He absently stared out the window, lost in thought.
    O dalgın bir şekilde pencereden dışarı bakarak düşüncelere daldı.
  3. She absently picked at her food, lost in thought.
    O dalgın bir şekilde düşüncelere dalarak yemeğinde karıştırdı.
  4. He absently fiddled with his pen while listening to the lecture.
    O dalgın bir şekilde dersi dinlerken kalemiyle oynadı.
  5. She absently hummed a tune as she worked.
    O çalışırken dalgın bir şekilde bir şarkı mırıldandı.
  6. He absently scratched his head as he read the book.
    O kitabı okurken dalgın bir şekilde kafasını kaşıdı.
  7. She absently twirled a lock of hair around her finger.
    O dalgın bir şekilde saçının bir tutamını parmağıyla doladı.
  8. He absently tapped his foot while waiting for the train.
    O treni beklerken dalgın bir şekilde ayağını tıklattı.
  9. She absently gazed out the window, lost in thought.
    O dalgın bir şekilde pencereden dışarı baktı, düşüncelere daldı.
  10. He absently doodled on his notebook during the meeting.
    O toplantı sırasında dalgın bir şekilde defterine karalama yaptı.
  11. She absently twisted a strand of hair around her finger.
    O dalgın bir şekilde saçının bir telini parmağıyla çevirdi.
  12. He absently scrolled through his phone while waiting in line.
    O sıra beklerken dalgın bir şekilde telefonunda kaydırdı.
  13. She absently chewed on a pen cap while thinking.
    O düşünürken dalgın bir şekilde bir kalem kapağına çiğnedi.
  14. He absently played with a paperclip while on the phone.
    O telefonda konuşurken dalgın bir şekilde bir ataçla oynadı.
  15. She absently traced patterns on the table with her finger.
  1. She absently traced patterns on the table with her finger.
    O dalgın bir şekilde parmağıyla masada desenler çizdi.
  2. He absently nodded his head in agreement without really listening.
    O gerçekten dinlemeden dalgın bir şekilde başını onaylarcasına salladı.
  3. She absently flipped through a magazine while waiting for her appointment.
    Randevusunu beklerken dalgın bir şekilde bir dergiye göz gezdirdi.
  4. He absently glanced at his watch, not really caring about the time.
    O zamanı gerçekten umursamadan dalgın bir şekilde saate baktı.
  5. She absently played with a piece of string while listening to her friend talk.
    Arkadaşı konuşurken o dalgın bir şekilde bir ip parçasıyla oynadı.
  6. He absently hummed a song as he walked down the street.
    O dalgın bir şekilde yürürken bir şarkı mırıldandı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.