Fallacy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fallacy İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fallacy Nedir?

Fallacy, yanıltıcı ve hatalı düşünce veya argümanlardan kaynaklanan bir hatadır. Kişilerin karşılaştıkları durumlara ve olaylara yanlış yargılama ve sonuç çıkarma gibi nedenlerden dolayı bir yanılgıya kapılmalarına sebep olabilir.

Örnek Cümleler:

1. Ad Hominem fallacy is a common logical fallacy in debates where one attacks the person making the argument, rather than the argument itself. (Ad Hominem fallacy, argümanı kendisi değil de argümanı yapan kişiyi hedef alır.)

2. Appeal to Authority fallacy is when one claims that a statement is true simply because an authority figure says it is. (Otoriteye Başvurma hatası, bir otorite figürü tarafından söylendiği için bir ifadenin doğru olduğunu iddia etmektir.)

3. I’m sorry, but your argument is full of straw man fallacies. (Üzgünüm, ancak argümanınız, samimiyetsiz argümanlarla dolu.)

4. Politicians often use the slippery slope fallacy to scare voters into supporting their policies. (Politikacılar, seçmenleri politikalarını desteklemeye korkutmak için Kaygan Zemin hatasını sıklıkla kullanırlar.)

5. The false dichotomy fallacy presents a situation as an either-or scenario, when in reality there are other options. (Yanlış ikilem hatası, gerçekte diğer seçeneklerin de olduğu bir durumu ya da senaryoyu sadece ya/veya olarak sunar.)

6. Just because the majority believes something doesn’t necessarily make it true; that’s a classic example of the bandwagon fallacy. (Çoğunluk bir şeyi inanıyorsa, bunun doğru olduğunu otomatik olarak göstermez; bu, Kalabalık Hatası’nın klasik bir örneğidir.)

7. The confirmation bias fallacy is when one selectively looks for and interprets evidence that confirms their existing beliefs. (Onaylama Yanılsaması Hatası, mevcut inançlarını doğrulayan kanıtları seçici olarak arayıp yorumladığında oluşur.)

8. Using anecdotal evidence as proof is a clear example of the anecdotal fallacy. (Kanıt olarak anekdotik kanıtlar kullanmak, Anekdotik Hatasının açık bir örneğidir.)

9. The loaded question fallacy is when a question is ph

rased in a way that assumes certain things to be true, without providing evidence. (Yüklü Soru Hatası, belirli şeylerin doğru olduğunu varsayarak, kanıt sağlamadan soru sorulmasıdır.)

10. Just because something hasn’t been proven false, doesn’t necessarily mean it’s true; that’s a common example of the appeal to ignorance fallacy. (Bir şeyin yanlış olmadığı kanıtlanmadığı sürece doğru olmadığı otomatik olarak varsayılamaz; bu, Cehalet Çağrısı Hatasının yaygın bir örneğidir.)

11. Using extreme examples to make a point is a classic example of the fallacy of composition. (Bir noktayı vurgulamak için aşırı örnekler kullanmak, Kompozisyon Hatasının klasik bir örneğidir.)

12. Just because something happened after another event, doesn’t necessarily mean it happened because of it; that’s the post hoc fallacy. (Bir olayın diğer bir olaydan sonra gerçekleşmesi, bu olayın nedeni olduğu anlamına gelmez; bu, Post Hoc Hatasıdır.)

13. Saying something is true because “everyone knows it’s true” is a classic example of the argumentum ad populum fallacy. (Bir şeyin doğru olduğunu söylemek, çünkü “herkesin onun doğru olduğunu bildiği” söylemi, Argumentum ad Populum Hatasının klasik bir örneğidir.)

14. The false cause fallacy is when one assumes that because two things are correlated, one must have caused the other. (Yanlış Neden Hatası, iki şeyin ilişkili olduğunu varsayarak, birinin diğerine neden olduğunu düşünmektir.)

15. Just because something is difficult to understand, doesn’t necessarily mean it’s false; that’s a common example of the appeal to ignorance fallacy. (Bir şeyin anlaşılması zor olduğu için yanlış olduğu varsayılamaz; bu, Cehalet Çağrısı Hatasının yaygın bir örneğidir.)

16. Using emotion to sway an argument is a classic example of the appeal to emotion fallacy. (Bir tartışmayı etkilemek için duyguları kullanmak, Duygusal Çağrı Hatasının klasik bir örneğidir.)

17. Just because something is popular, doesn’t necessarily mean it’s good; that’s a classic example of the ad populum fallacy. (Bir şeyin popüler olması, onun iyi olduğu anlamına gelmez; bu, Ad Populum Hatasının klasik bir örneğidir.)

18. The