Fall İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fall İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fall İle İlgili Cümleler

Türkçe anlamı: Düşmek, sonbahar mevsimi.

  1. The leaves fall from the trees in autumn. (Ağaçlardan yapraklar sonbaharda düşer.)
  2. I almost fell down the stairs. (Neredeyse merdivenlerden düşecektim.)
  3. The temperature is starting to fall as winter approaches. (Kış yaklaştıkça sıcaklık düşmeye başlıyor.)
  4. He fell off his bike and scraped his knee. (Bisikletinden düştü ve dizini sıyırdı.)
  5. The stock market experienced a sharp fall yesterday. (Borsa dün sert bir düşüş yaşadı.)
  6. I can’t believe I fell for his lies. (Onun yalanlarına inandığıma inanamıyorum.)
  7. The apple fell from the tree and rolled down the hill. (Elma ağaçtan düştü ve tepeye doğru yuvarlandı.)
  8. She fell in love with him at first sight. (İlk görüşte ona aşık oldu.)
  9. The company’s profits are expected to fall this quarter. (Şirketin karının bu çeyrekte düşmesi bekleniyor.)
  10. He fell out of favor with his boss after making a mistake. (Bir hatayı yaptıktan sonra patronunun gözünden düştü.)
  11. The bridge collapsed and the car fell into the river. (Köprü çöktü ve araba nehir’e düştü.)
  12. She fell asleep during the movie. (Film sırasında uyuya kaldı.)
  13. The cat fell off the windowsill and landed on its feet. (Kedi pencere pervazından düştü ve ayakları üzerine indi.)
  14. The snow is falling heavily outside. (Dışarıda kar yoğun şekilde yağıyor.)
  15. He fell behind in his studies and had to work harder to catch up. (Çalışmalarında geri kaldı ve yetişmek için daha çok çalışmak zorunda kaldı.)
  16. The temperature fell below freezing last night. (Dün gece sıcaklık donma noktasının altına düştü.)
  17. The athlete fell just short of breaking the world record. (Sporcu dünya rekorunu kırmaya çok yaklaştı.)
  18. The company’s sales fell due to the pandemic. (Şirketin satışları pandemi nedeniyle düştü.)
  19. The child fell down and started crying. (Çocuk düştü ve ağlamaya başladı.)
  20. The leaves on the trees are starting to change color for fall. (Ağaçlardaki yapraklar sonbahar için renk değiştiriyor.)
  1. She fell ill and had to take time off work. (Hasta oldu ve işten izin almak zorunda kaldı.)
  2. The rock climber fell from the cliff but luckily his gear saved him. (Dağcı kayalıktan düştü ama şans eseri malzemeleri onu kurtardı.)
  3. The school attendance fell after the holidays. (Tatillerden sonra okula katılım azaldı.)
  4. The water level in the river fell due to the drought. (Kuraklık nedeniyle nehirdeki su seviyesi düştü.)
  5. She fell out with her best friend over a misunderstanding. (Bir yanlış anlama nedeniyle en iyi arkadaşıyla arası bozuldu.)
  6. The cat fell into the fish tank and made a mess. (Kedi balık tankına düştü ve dağıttı.)
  7. The city’s crime rate fell after the police increased their presence. (Polisin varlığı arttıktan sonra şehirdeki suç oranı düştü.)
  8. She fell behind on her rent and had to borrow money. (Kirasında geri kaldı ve borç para almaya mecbur kaldı.)
  9. The airplane fell from the sky and crashed into the ocean. (Uçak gökyüzünden düştü ve okyanusa çarptı.)
  10. The price of oil fell sharply after the announcement of new reserves. (Yeni rezervlerin duyurulmasından sonra petrol fiyatı keskin bir şekilde düştü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.