Facet İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Facet Nedir?
Facet, kristallerin yüzeylerine verilen isimdir. Kristallerin yapısına bağlı olarak farklı şekillerde oluşurlar ve genellikle simetrik bir düzeni vardır.
Örnek Cümleler:
1. The diamond’s facets caught the light beautifully.
(Türkçe: Elmasın yüzeyleri ışığı harika bir şekilde yansıtıyor.)
-
The crystal had many sharp facets.
(Türkçe: Kristalin birçok keskin yüzeyi vardı.) -
The gemstone’s facets gave it a unique sparkle.
(Türkçe: Değerli taşın yüzeyleri ona eşsiz bir parlaklık kazandırdı.) -
The insect’s eyes were made up of many small facets.
(Türkçe: Böceğin gözleri birçok küçük yüzeyden oluşuyordu.) -
The building’s facade had many facets that gave it a modern look.
(Türkçe: Binanın cephesinde modern bir görünüm veren birçok farklı yüzey vardı.) -
The jewel’s facets were carefully polished to enhance its brilliance.
(Türkçe: Mücevherin yüzeyleri parlaklığını artırmak için özenle cilalanmıştı.) -
The crystal’s facets refracted the light in a beautiful way.
(Türkçe: Kristalin yüzeyleri ışığı harika bir şekilde kırıyordu.) -
The gem cutter carefully cut each facet to maximize the stone’s value.
(Türkçe: Değerli taşın değerini maksimize etmek için kuyumcu her bir yüzeyi özenle kesmişti.) -
The diamond’s many facets gave it a unique and complex appearance.
(Türkçe: Elmasın birçok yüzeyi ona benzersiz ve karmaşık bir görünüm kazandırdı.) -
The crystal’s facets seemed to glow in the sunlight.
(Türkçe: Kristalin yüzeyleri güneş ışığında parlıyormuş gibi görünüyordu.) -
The sculpture’s many facets gave it a dynamic and interesting shape.
(Türkçe: Heykelin birçok farklı yüzeyi ona dinamik ve ilginç bir şekil verdi.) -
The gemstone’s facets had to be aligned perfectly to maximize its brilliance.
(Türkçe: Değerli taşın parlaklığını maksimize etmek için yüzeyleri mükemmel bir şekilde hizalanmalıydı.) -
The diamond’s facets sparkled in the candlelight.
(Türkçe: Elmasın yüzeyleri mum ışığında parlıyordu.) -
The crystal’s facets created intricate patterns when viewed up close.
(Türkçe: Kristalin yüzeyleri yakından bakıldığında karmaşık desenler oluşturuyordu.) -
The gemstone’s
facets were arranged in a symmetrical pattern to enhance its beauty.
(Türkçe: Değerli taşın güzelliğini artırmak için yüzeyleri simetrik bir şekilde düzenlenmişti.)
-
The chandelier’s many facets cast intricate patterns of light across the room.
(Türkçe: Avizenin birçok farklı yüzeyi odanın her yerine karmaşık ışık desenleri yansıtıyordu.) -
The diamond’s facets refracted the light in such a way that it created a rainbow effect.
(Türkçe: Elmasın yüzeyleri ışığı öyle bir şekilde kırdı ki gökkuşağı etkisi oluşturdu.) -
The crystal vase’s facets gave it a delicate and refined appearance.
(Türkçe: Kristal vazoda bulunan yüzeyler ona narin ve zarif bir görünüm verdi.) -
The gemstone’s facets were expertly cut to highlight its natural color and clarity.
(Türkçe: Değerli taşın doğal rengi ve berraklığını vurgulamak için yüzeyleri uzman bir şekilde kesilmişti.) -
The diamond cutter carefully inspected each facet to ensure its quality.
(Türkçe: Elmas kesici, her bir yüzeyi kalitesini sağlamak için özenle kontrol etti.)
Hemen Yorum Yaz