Extravagant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extravagant İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extravagant

Extravagant, aşırıya kaçan, müsrif, savurgan anlamlarına gelir.

  1. She wore an extravagant dress to the party. (İngilizce: She wore an extravagant dress to the party.) Türkçe: Partiye müsrif bir elbise giydi.
  2. He has an extravagant taste in cars. (İngilizce: He has an extravagant taste in cars.) Türkçe: Arabalarda savurgan bir zevki var.
  3. The hotel room was decorated in an extravagant manner. (İngilizce: The hotel room was decorated in an extravagant manner.) Türkçe: Otel odası aşırıya kaçan bir şekilde dekore edilmişti.
  4. She had an extravagant shopping spree and spent all her money. (İngilizce: She had an extravagant shopping spree and spent all her money.) Türkçe: Aşırıya kaçan bir alışveriş çılgınlığı yaşadı ve tüm parasını harcadı.
  5. His extravagant lifestyle left him in debt. (İngilizce: His extravagant lifestyle left him in debt.) Türkçe: Onun savurgan yaşam tarzı onu borçlu bıraktı.
  6. The wedding had extravagant decorations and entertainment. (İngilizce: The wedding had extravagant decorations and entertainment.) Türkçe: Düğün aşırıya kaçan dekorasyonlar ve eğlencelerle doluydu.
  7. He made an extravagant proposal with fireworks and a helicopter ride. (İngilizce: He made an extravagant proposal with fireworks and a helicopter ride.) Türkçe: Havai fişekler ve helikopter yolculuğu ile müsrif bir teklif yaptı.
  8. She had an extravagant taste in jewelry and bought a diamond necklace. (İngilizce: She had an extravagant taste in jewelry and bought a diamond necklace.) Türkçe: Mücevherlerde müsrif bir zevki vardı ve bir elmas kolye satın aldı.
  9. The restaurant had an extravagant menu with expensive dishes. (İngilizce: The restaurant had an extravagant menu with expensive dishes.) Türkçe: Restoran pahalı yemeklerle dolu müsrif bir menüye sahipti.
  10. He lived in an extravagant mansion with a swimming pool and tennis court. (İngilizce: He lived in an extravagant

mansion with a swimming pool and tennis court.) Türkçe: Yüzme havuzu ve tenis kortu olan müsrif bir malikânda yaşıyordu.
11. The party was extravagant with champagne and caviar. (İngilizce: The party was extravagant with champagne and caviar.) Türkçe: Şampanya ve havyarla dolu müsrif bir parti oldu.

  1. She had an extravagant collection of designer handbags. (İngilizce: She had an extravagant collection of designer handbags.) Türkçe: Tasarımcı çantaları müsrif bir şekilde koleksiyon haline getirdi.
  2. The hotel had an extravagant spa with luxury treatments. (İngilizce: The hotel had an extravagant spa with luxury treatments.) Türkçe: Lüks tedavilerle dolu müsrif bir spa’ya sahipti.
  3. He bought an extravagant yacht for his vacation. (İngilizce: He bought an extravagant yacht for his vacation.) Türkçe: Tatili için müsrif bir yat satın aldı.
  4. She had an extravagant wedding dress that cost thousands of dollars. (İngilizce: She had an extravagant wedding dress that cost thousands of dollars.) Türkçe: Binlerce dolar harcayan müsrif bir gelinlik sahibiydi.
  5. The company threw an extravagant party to celebrate their success. (İngilizce: The company threw an extravagant party to celebrate their success.) Türkçe: Başarılarını kutlamak için müsrif bir parti düzenlediler.
  6. He had an extravagant hobby of collecting rare wines. (İngilizce: He had an extravagant hobby of collecting rare wines.) Türkçe: Nadir şarapları toplama gibi müsrif bir hobisi vardı.
  7. The celebrity’s outfit was extravagant with a diamond necklace and fur coat. (İngilizce: The celebrity’s outfit was extravagant with a diamond necklace and fur coat.) Türkçe: Elmas kolyesi ve kürk ceketiyle müsrif bir ünlü kıyafeti giydi.
  8. The politician’s speech was filled with extravagant promises. (İngilizce: The politician’s speech was filled with extravagant promises.) Türkçe: Siyasetçinin konuşması müsrif vaatlerle doluydu.
  9. The company’s CEO had an extravagant salary that was criticized by the employees. (İngilizce: The company’s CEO had an extravagant salary that was criticized by the employees.) Türkçe:

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.