Extradition İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extradition İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extradition Nedir?


Extradition, bir suçlu veya kaçak kişinin bir ülkeden diğerine teslim edilmesi işlemidir. Bu işlem, iki ülke arasındaki bir anlaşma ile yürürlüğe konulabilir veya herhangi bir uluslararası anlaşma olmaksızın gerçekleştirilebilir.

Örnek cümleler:

  1. The United States has requested the extradition of a suspected terrorist from Canada. (Amerika Birleşik Devletleri, Kanada’dan şüpheli bir teröristin iadesini talep etti.)
  2. The extradition treaty between the United Kingdom and the United States was signed in 2003. (İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki iade anlaşması 2003 yılında imzalandı.)
  3. He fled the country to avoid extradition. (İadesinden kaçınmak için ülkeden kaçtı.)
  4. The country’s constitution prohibits the extradition of its citizens to foreign countries. (Ülkenin anayasası, vatandaşlarının yabancı ülkelere iadesini yasaklar.)
  5. The suspect was arrested in Spain and is awaiting extradition to the United States. (Şüpheli İspanya’da tutuklandı ve Amerika Birleşik Devletleri’ne iade için bekliyor.)
  6. The United States refused to extradite the hacker to Russia. (Amerika Birleşik Devletleri, hacker’ı Rusya’ya iade etmeyi reddetti.)
  7. The extradition process can be a lengthy and complicated one. (İade süreci uzun ve karmaşık olabilir.)
  8. The suspect has filed an appeal against his extradition. (Şüpheli, iadesine karşı bir itirazda bulundu.)
  9. The extradition of political dissidents is often a controversial issue. (Siyasi muhaliflerin iadesi genellikle tartışmalı bir konudur.)
  10. The government has pledged to fight extradition requests that violate human rights. (Hükümet, insan haklarını ihlal eden iade taleplerine karşı mücadele etmeyi taahhüt etti.)
  11. The suspect was released on bail while awaiting extradition proceedings. (Şüpheli, iade işlemleri beklerken kefaletle serbest bırakıldı.)
  12. The extradition treaty between France and the United States allows for the transfer of prisoners for trial. (Fransa ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki iade anlaşması, yargılanmaları için mahkumlara transfer izni verir.)
  13. The suspect has been fighting extradition for over a year. (Şüpheli, iadesine karşı bir yıldan fazla süredir mücadele ediyor.)
  14. The country’s extradition laws were updated in response to a rise in international crime. (Ülkenin iade yasaları, uluslararası suçlarda artışa yanıt olarak güncellendi.)
  15. The government has refused to grant asylum to the fugitive, who is wanted for extradition by another country. (Hükümet, başka bir ülke tarafından i

ade edilen firariye iltica hakkı vermeyi reddetti.)
16. The suspect was extradited to face charges of money laundering. (Şüpheli, kara para aklama suçlamalarıyla yüzleşmek üzere iade edildi.)

  1. The extradition of the drug lord was a major victory for law enforcement. (Uyuşturucu baronunun iade edilmesi, yasal yaptırım açısından büyük bir zaferdi.)
  2. The two countries have been negotiating an extradition agreement for several years. (İki ülke birkaç yıldır bir iade anlaşması üzerinde müzakere ediyorlar.)
  3. The suspect’s extradition was delayed due to legal challenges. (Şüphelinin iadesi, yasal itirazlar nedeniyle gecikti.)
  4. The country’s extradition laws are designed to prevent criminals from escaping justice. (Ülkenin iade yasaları, suçluların adaletten kaçmasını önlemek için tasarlanmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.