Extol İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extol İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Extol

Türkçe anlamı: övmek, yüceltmek

Extol kelimesi, bir kişi, nesne veya bir durum hakkında övgü dolu sözler söylemek için kullanılır. Ayrıca, bir kişinin başarısını takdir etmek veya bir şeyin değerini vurgulamak için de kullanılır.

Örnek cümleler:

1. I extolled my friend’s musical talents to everyone I know. (Arkadaşımın müzik yeteneklerini herkese övdüm.)
2. The CEO extolled the team’s hard work and dedication. (CEO, takımın sıkı çalışma ve özverisini övdü.)
3. The critics extolled the film’s cinematography and acting. (Eleştirmenler, filmin sinematografisini ve oyunculuğunu övdü.)
4. The coach extolled the players for their excellent performance. (Antrenör, oyuncuları mükemmel performansları için övdü.)
5. The teacher extolled the student’s research paper as the best in the class. (Öğretmen, öğrencinin araştırma makalesini sınıfın en iyisi olarak övdü.)
6. The artist’s work was extolled at the exhibition. (Sanatçının çalışması sergide övüldü.)
7. The book was extolled as a masterpiece of modern literature. (Kitap, modern edebiyatın başyapıtlarından biri olarak övüldü.)
8. The beauty of the sunset was extolled by the tourists. (Turistler, gün batımının güzelliğini övdü.)
9. The beauty blogger extolled the benefits of using organic skincare products. (Güzellik blog yazarı, organik cilt bakım ürünleri kullanmanın faydalarını övdü.)
10. The philanthropist was extolled for his generous contributions to charity. (Hayırsever, hayırsever katkıları için övüldü.)
11. The gourmet extolled the restaurant’s delicious food. (Gurme, restoranın lezzetli yemeklerini övdü.)
12. The fans extolled the band’s latest album as their best work yet. (Hayranlar, grubun son albümünü şimdiye kadar en iyi çalışması olarak övdü.)
13. The journalist extolled the benefits of regular exercise for a healthy lifestyle. (Gazeteci, sağlıklı bir yaşam için düzenli egzersizin faydalarını övdü.)
14. The politician extolled the virtues of democracy and freedom. (Politikacı, demokrasi ve özgürlüğün erdemlerini övdü.)
15. The company extolled the benefits of their new product in their advertisement. (Şirket, reklamında yeni ürünlerinin faydalarını övdü.)
16. The athlete was extolled for breaking the world record. (Sporcu, dünya rekorunu kırması için övüldü.)
17. The designer’s collection was extolled by the fashion critics. (Tasarımcının koleksiyonu, moda eleştirmenleri

tarafından övüldü.)
18. The scientist extolled the benefits of using renewable energy sources. (Bilim insanı, yenilenebilir enerji kaynakları kullanmanın faydalarını övdü.)

19. The motivational speaker extolled the audience to pursue their dreams. (Motivasyon konuşmacısı, izleyicilere hayallerini takip etmeleri için övgülerde bulundu.)
20. The historical figure was extolled for their contributions to society. (Tarihi figür, topluma katkıları için övüldü.)