Exigency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exigency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Exigency Nedir?

Exigency, acil bir durumu veya krizi ifade eden bir kelime olarak kullanılır. Öncelikle acil bir ihtiyaç veya zorunluluk anlamına gelir. Exigency, bir olay veya durumun acil bir tepki veya müdahale gerektirdiği durumlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1.

Exigency situations require immediate action to be taken. (Acil durumlar hemen müdahale edilmesini gerektirir.)

2.

Because of the exigency of the situation, we had to evacuate the building. (Durumun aciliyeti nedeniyle binayı tahliye etmek zorunda kaldık.)

3.

The company has a plan in place to deal with any exigency that may arise. (Şirket, ortaya çıkabilecek herhangi bir acil durumla başa çıkmak için bir plana sahiptir.)

4.

The exigency of the situation required us to work around the clock to find a solution. (Durumun aciliyeti, bir çözüm bulmak için gece gündüz çalışmamızı gerektirdi.)

5.

The exigency of the situation forced us to make some difficult decisions. (Durumun aciliyeti, bazı zor kararlar almamıza neden oldu.)

6.

The exigency of the situation meant that we had to act quickly. (Durumun aciliyeti, hızlı hareket etmek zorunda kaldığımız anlamına geliyordu.)

7.

He was called away due to the exigency of the situation. (Durumun aciliyeti nedeniyle yanından ayrılmak zorunda kaldı.)

8.

The exigency of the situation required us to work together as a team. (Durumun aciliyeti, bir ekip olarak birlikte çalışmamızı gerektirdi.)

9.

They were able to respond quickly to the exigency because of their training. (Eğitimleri sayesinde durumun aciliyetine hızlı bir şekilde yanıt verebildiler.)

10.

The exigency of the situation meant that we had to improvise. (Durumun aciliyeti, hayal gücümüzü kullanmamız gerektiği anlamına geliyordu.)

11.

Due to the exigency

of the situation, we had to cancel our plans and stay home. (Durumun aciliyeti nedeniyle planlarımızı iptal etmek ve evde kalmak zorunda kaldık.)

12.

The exigency of the situation required us to allocate additional resources. (Durumun aciliyeti, ek kaynaklar tahsis etmemizi gerektirdi.)

13.

We had to act with exigency in order to prevent the situation from getting worse. (Durumun daha da kötüleşmesini önlemek için acil bir şekilde hareket etmek zorunda kaldık.)

14.

The exigency of the situation made it impossible for us to proceed with our original plan. (Durumun aciliyeti, orijinal planımıza devam etmemizi imkansız hale getirdi.)

15.

We were able to handle the exigency because of our experience in similar situations. (Benzer durumlardaki deneyimlerimiz sayesinde durumun aciliyetine başa çıkabildik.)

16.

The exigency of the situation required us to prioritize certain tasks over others. (Durumun aciliyeti, bazı görevleri diğerlerinden önce önceliklendirmemizi gerektirdi.)

17.

They were able to respond to the exigency with calm and professionalism. (Durumun aciliyetine sakin ve profesyonel bir şekilde yanıt verebildiler.)

18.

The exigency of the situation meant that we had to work outside of our comfort zone. (Durumun aciliyeti, rahat alanımızın dışında çalışmamız gerektiği anlamına geliyordu.)

19.

The exigency of the situation required us to think outside of the box. (Durumun aciliyeti, sınırlarımızı zorlayarak düşünmemizi gerektirdi.)

20.

Despite the exigency of the situation, we were able to remain calm and focused. (Durumun aciliyetine rağmen sakin kalmayı ve odaklanmayı başarabildik.)