Excess İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Excess İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Excess

Excess, Türkçe anlamıyla “aşırılık, fazlalık” demektir. Bir şeyin normalden fazla olması ya da gereğinden fazla miktarda yapılması anlamında kullanılır.

Örnek cümleler:

1. I ate in excess last night, now I feel sick. (Dün gece aşırı yedim, şimdi hasta hissediyorum.)
2. The company had an excess of inventory, so they decided to have a sale. (Şirketin envanterinde aşırı bir fazlalık vardı, bu yüzden indirim yapmaya karar verdiler.)
3. Too much alcohol can lead to an excess of liver damage. (Çok fazla alkol karaciğer hasarının aşırılığına neden olabilir.)
4. His excess enthusiasm made him stand out among the other applicants. (Aşırı hevesi diğer başvuru sahipleri arasında öne çıkmasını sağladı.)
5. The government’s excess spending has led to a budget deficit. (Hükümetin aşırı harcamaları bütçe açığına neden oldu.)
6. The excess noise from the party next door kept me awake all night. (Komşudaki partiye ait aşırı gürültü beni tüm gece uyutmamıştı.)
7. She had an excess of energy and couldn’t sit still. (Aşırı enerjisi vardı ve hareketsiz duramıyordu.)
8. The cake was ruined by an excess of baking powder. (Kek, fazla miktarda kabartma tozu nedeniyle bozuldu.)
9. His excess weight was affecting his health, so he decided to start exercising. (Aşırı kilosu sağlığına zarar veriyordu, bu yüzden egzersiz yapmaya karar verdi.)
10. The movie’s excess violence made it unsuitable for children. (Filmin aşırı şiddeti, çocuklar için uygun değildi.)
11. The athlete’s excess training led to an injury. (Sporcu, aşırı antrenman yaparak bir yaralanmaya neden oldu.)
12. The excess traffic caused a delay in my arrival. (Aşırı trafik, varışımın gecikmesine neden oldu.)
13. His excess generosity made him a popular figure in the community. (Aşırı cömertliği, toplumda popüler bir figür haline getirdi.)
14. The excess rain caused flooding in the city. (Fazla yağış, şehirde sel baskınlarına neden oldu.)
15. The excess heat caused the ice cream to melt. (Fazla sıcaklık, dondurmanın erimesine neden oldu.)
16. The company’s excess profits allowed them to expand their operations. (Şirketin aşırı karları, işletmelerini genişletmelerine izin verdi.)
17. The excess use of pesticides can harm the environment. (Pestisitlerin aşırı kullanımı, çevreye zarar verebilir.)
18. The excess sunlight caused her to get a sunburn. (Fazla güneş ış

19. The excess sugar in her diet was causing health problems. (Diyetindeki fazla şeker, sağlık problemlerine neden oluyordu.)
20. The excess noise and commotion in the office made it difficult to focus on work. (Ofisteki fazla gürültü ve karmaşa, çalışmaya odaklanmayı zorlaştırdı.)

(Hem İngilizce hem de Türkçe cümlelerin renkli yazıldığına dikkat edin.)