Excavate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Excavate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Excavate Nedir?

Excavate, kazmak veya çıkarmak anlamına gelen bir fiildir. Genellikle arkeolojik kazılarda veya inşaat projelerinde kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Archaeologists excavated the site in search of ancient artifacts. (Arkeologlar, antik artefaktlar arayarak siteyi kazdılar.)
2. The construction workers excavated a large hole for the foundation. (İnşaat işçileri, temel için büyük bir çukur kazdılar.)
3. The team was able to excavate the buried treasure from the ground. (Ekip, gömülü hazineleri yeraltından çıkarmayı başardı.)
4. The bulldozer was used to excavate the debris from the building site. (Buldozer, inşaat alanındaki enkazı çıkarmak için kullanıldı.)
5. The archaeologists carefully excavated the bones of a prehistoric animal. (Arkeologlar, prehistorik bir hayvanın kemiklerini dikkatlice kazdılar.)
6. The construction crew was hired to excavate the area for the new building. (İnşaat ekibi, yeni bina için alanı kazmak için işe alındı.)
7. The excavation of the ancient city revealed many important historical artifacts. (Antik şehir kazısı, birçok önemli tarihi eseri ortaya çıkardı.)
8. The team of scientists excavated the fossilized remains of a dinosaur. (Bir grup bilim insanı, fosilleşmiş bir dinozorun kalıntılarını kazdılar.)
9. The excavation of the old cemetery revealed some interesting tombstones. (Eski mezarlık kazısı, ilginç mezar taşlarını ortaya çıkardı.)
10. The workers used shovels and picks to excavate the dirt and rocks. (İşçiler, toprağı ve kayaları kazmak için kürek ve kazma kullandılar.)
11. The archaeologists worked tirelessly to excavate the site before the rainy season. (Arkeologlar, yağışlı mevsimden önce siteyi kazmak için yorulmadan çalıştılar.)
12. The construction crew had to excavate the area carefully to avoid damaging any underground pipes. (İnşaat ekibi, yeraltı borularına zarar vermemek için alanı dikkatlice kazmak zorunda kaldı.)
13. The excavation of the ancient temple revealed some stunning artwork. (Antik tapınak kazısı, etkileyici sanat eserlerini ortaya çıkardı.)
14. The workers used a backhoe to excavate

the area for the new parking lot. (İşçiler, yeni otopark için alanı kazmak için kepçe kullandılar.)
15. The excavation of the old well uncovered some long-lost coins. (Eski kuyunun kazısı, kaybolmuş uzun para ortaya çıkardı.)

16. The archaeologists used a grid system to carefully excavate the site in sections. (Arkeologlar, alanı bölümler halinde dikkatlice kazmak için bir ızgara sistemi kullandılar.)
17. The construction crew had to excavate the site by hand due to its small size. (İnşaat ekibi, küçük boyutu nedeniyle alanı el ile kazmak zorunda kaldı.)
18. The excavation of the ancient tomb uncovered some mysterious hieroglyphics. (Antik mezarın kazısı, gizemli hiyeroglifleri ortaya çıkardı.)
19. The workers had to excavate a new trench for the underground electrical cables. (İşçiler, yeraltı elektrik kabloları için yeni bir hendek kazmak zorunda kaldılar.)
20. The excavation of the old castle revealed some secret tunnels. (Eski kale kazısı, gizli tünelleri ortaya çıkardı.)