Example İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Example İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Example

İngilizce anlamı: örnek, misal

Örnek Cümleler:

1. Can you give me an example of how to use this tool? (Bu aracın nasıl kullanılacağına dair bir örnek verebilir misin?)
2. The teacher gave us an example of a well-written essay. (Öğretmen, iyi yazılmış bir makalenin örneğini verdi.)
3. For example, I love to travel to exotic places. (Örneğin, egzotik yerlere seyahat etmeyi seviyorum.)
4. This painting is a perfect example of modern art. (Bu tablo, modern sanatın mükemmel bir örneğidir.)
5. He is a prime example of what a good employee should be. (O, iyi bir çalışanın nasıl olması gerektiğinin en iyi örneklerinden biridir.)
6. There are many examples of successful entrepreneurs who started from scratch. (Sıfırdan başlayan başarılı girişimcilerin birçok örneği vardır.)
7. This case is a clear example of why we need stricter regulations. (Bu durum, neden daha sıkı düzenlemelere ihtiyacımız olduğunun açık bir örneğidir.)
8. The book provides many examples of how to improve your communication skills. (Kitap, iletişim becerilerinizi nasıl geliştireceğinize dair birçok örnek sunar.)
9. The experiment failed, but we can still learn from it as an example of what not to do. (Deney başarısız oldu, ancak yine de yapmamanız gerekenlerin bir örneği olarak bundan öğrenebiliriz.)
10. She set a good example for her children by always being kind and respectful. (Her zaman nazik ve saygılı olmasıyla çocukları için iyi bir örnek oldu.)
11. The movie is a perfect example of how to tell a compelling story. (Film, etkileyici bir hikaye anlatmanın nasıl yapılacağına dair mükemmel bir örnektir.)
12. The museum has a collection of examples of ancient pottery. (Müze, antik çömleklerin örneklerinin bir koleksiyonunu içeriyor.)
13. The company’s success is a shining example of what can be achieved through hard work and dedication. (Şirketin başarısı, çalışma ve özveri yoluyla ne elde edilebileceğinin parlak bir örneğidir.)
14. The restaurant’s menu provides a wide variety of examples of traditional cuisine. (Restoran menüsü, geleneksel mutfağın birçok örneğini sunar.)
15. The coach used an example from his own life to inspire his team. (Antrenör, takımını ilham vermek için kendi hayatından bir örnek kullandı.)
16. This case is a good example of why we need to pay attention to mental health. (Bu durum, neden ruh sağlığına dikkat etmemiz gerektiğinin iyi bir örneğidir.)
17. The article provides an example of how to deal

with difficult people in the workplace. (Makale, işyerinde zor insanlarla nasıl başa çıkılacağına dair bir örnek sunar.)
18. The athlete’s dedication is an inspiring example of what can be achieved through hard work and perseverance. (Sporcunun özverisi, çalışma ve azimle ne elde edilebileceğine dair ilham verici bir örnektir.)

19. The company’s use of sustainable materials is a positive example for other businesses to follow. (Şirketin sürdürülebilir malzemeleri kullanması, diğer işletmelerin izleyebileceği olumlu bir örnektir.)
20. The presentation included several examples of successful marketing campaigns. (Sunum, başarılı pazarlama kampanyalarının birkaç örneğini içeriyordu.)

Türkçe Karşılıkları:

1. örnek
2. örnek, misal
3. örneğin
4. örnek
5. örnek
6. örnek
7. örnek
8. örnek
9. örnek
10. örnek
11. örnek
12. örnek, örneği
13. örnek
14. örnek
15. örnek
16. örnek
17. örnek
18. örnek
19. örnek
20. örnek