Ex İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ex İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

“Ex” kelimesinin Türkçe anlamı: “Önceki, eski, dışında, dışarıda”

Örnek cümleler:

  1. I used to work for an ex-employer. (Eski işverenim için çalışırdım.)
  2. The ex-president will give a speech at the conference. (Eski başkan konferansta bir konuşma yapacak.)
  3. I have ex-classmates who are now successful businessmen. (Şimdi başarılı iş adamları olan eski sınıf arkadaşlarım var.)
  4. She was exasperated by the constant noise. (Sürekli gürültüden dolayı sinirleri bozulmuştu.)
  5. The package was ex gratia, so I didn’t have to pay for it. (Paket, ödeme yapmam gerekmeyecek şekilde verildi.)
  6. My ex-husband and I are still on good terms. (Eski kocamla hala iyi ilişkilerimiz var.)
  7. The ex-boyfriend showed up at the party uninvited. (Eski erkek arkadaş, davetsiz olarak partiye geldi.)
  8. The ex-convict was having a hard time finding a job. (Eski mahkum iş bulmakta zorlanıyordu.)
  9. The ex-pat was happy to be back in his home country. (Yurtdışındaki yaşayan kişi memleketine dönmekten mutluydu.)
  10. She had an ex-boyfriend who was a famous actor. (Ünlü bir aktör olan eski bir erkek arkadaşı vardı.)
  11. The ex-employee sued the company for wrongful termination. (Eski çalışan, haksız şekilde işten çıkarıldığı için şirkete dava açtı.)
  12. The ex-serviceman was honored for his bravery. (Eski asker cesareti için onurlandırıldı.)
  13. The ex-convict was rehabilitated and became a successful businessman. (Eski mahkum rehabilite edildi ve başarılı bir iş adamı oldu.)
  14. The ex-president’s memoir was a best-seller. (Eski başkanın anı kitabı en çok satanlar arasındaydı.)
  15. The ex-teacher was now a full-time writer. (Eski öğretmen şimdi tam zamanlı bir yazar.)
  16. The ex-girlfriend didn’t want to talk to him. (Eski kız arkadaşı onunla konuşmak istemedi.)
  17. The ex-convict had a hard time adjusting to life outside of prison. (Eski mahkum, hapishane dışındaki hayata uyum sağlamakta zorlanıyordu.)
  18. The ex-pat missed the food from his adopted country. (Yurtdışında yaşayan kişi, evlat edindiği ülkenin yemeklerini özlemişti.)
  19. The ex-student was now a successful lawyer. (Eski öğrenci şimdi başarılı bir avukattı.)
  20. The ex-employee was rehired after proving his innocence. (Eski çalışan masumiyetini kanıtladıktan sonra tekrar işe alındı.)

“Ex” kelimesinin Türkçe anlamı: “Önceki, eski, dışında, dışarıda”

Örnek cümleler:

  1. My ex-boss was very demanding. (Eski patronum çok talepkardı.)
  2. The ex-prisoner was finally released after serving his sentence. (Eski mahkum cezasını çektikten sonra sonunda serbest bırakıldı.)
  3. The ex-wife and I share custody of our children. (Eski eşimle çocuklarımızın velayetini paylaşıyoruz.)
  4. The ex-employee was bitter about being laid off. (Eski çalışan işten çıkarıldığı için içerlemişti.)
  5. He regretted cheating on his ex-girlfriend. (Eski kız arkadaşını aldattığına pişman oldu.)
  6. The ex-patient had a follow-up appointment with the doctor. (Eski hasta doktorla takip randevusuna gitti.)
  7. The ex-boyfriend sent her a bouquet of flowers as an apology. (Eski erkek arkadaşı özür dilemek için ona bir çiçek buketi gönderdi.)
  8. The ex-husband was responsible for paying alimony. (Eski koca nafaka ödeme sorumluluğundaydı.)
  9. The ex-employee was fired for stealing from the company. (Eski çalışan şirketten çalmak suçundan dolayı işten çıkarıldı.)
  10. The ex-president’s legacy was still debated by historians. (Eski başkanın mirası hala tarihçiler tarafından tartışılıyordu.)
  11. The ex-girlfriend moved to another city after the breakup. (Eski kız arkadaşı ayrılıktan sonra başka bir şehre taşındı.)
  12. The ex-convict struggled to find housing due to his criminal record. (Eski mahkum, suç kaydı nedeniyle konut bulmakta zorlandı.)
  13. The ex-student returned to college to pursue a graduate degree. (Eski öğrenci yüksek lisans yapmak için üniversiteye geri döndü.)
  14. The ex-employee was offered a severance package. (Eski çalışana tazminat paketi teklif edildi.)
  15. The ex-pat had to adjust to a new culture when he moved abroad. (Yurt dışına taşınan eski yerleşik, yeni bir kültüre uyum sağlamak zorunda kaldı.)
  16. The ex-spouse received half of the couple’s assets in the divorce settlement. (Eski eş, boşanma anlaşmasında çiftin varlıklarının yarısını aldı.)
  17. The ex-employee was reprimanded for being late to work. (Eski çalışan, işe geç kaldığı için uyarıldı.)
  18. The ex-girlfriend was heartbroken when he started dating someone else. (Eski kız arkadaşı, başka biriyle çıkmaya başladığında kalbi kırılmıştı.)
  19. The ex-convict was grateful for the second chance. (Eski mahkum ikinci bir şans için minnettar oldu.)
  20. The ex-husband had to

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.