Evoke İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Evoke Nedir?
Evoke, bir hissi, bir hatırayı ya da bir tepkiyi çağrıştırmak ya da ortaya çıkarmak anlamına gelir.
Örnek cümleler:
- The song evokes memories of my childhood. (Şarkı, çocukluğuma dair anıları canlandırıyor.)
- The smell of fresh bread always evokes a sense of comfort. (Taze ekmek kokusu her zaman rahatlık hissi uyandırır.)
- The painting evokes a feeling of sadness in me. (Tablo, bende bir üzüntü hissi uyandırıyor.)
- The movie is intended to evoke a sense of nostalgia in the audience. (Film, seyircide nostalji hissi uyandırmayı amaçlıyor.)
- The image evokes a sense of wonder and awe. (Görüntü, hayret ve saygı duygusu uyandırıyor.)
- The speech was designed to evoke a feeling of patriotism in the audience. (Konuşma, seyircide vatanseverlik hissi uyandırmak için tasarlandı.)
- The sound of the waves evokes a sense of calmness. (Dalgaların sesi, sakinlik hissi uyandırıyor.)
- The novel evokes a sense of adventure and excitement. (Roman, macera ve heyecan hissi uyandırıyor.)
- The scent of lavender always evokes a sense of relaxation for me. (Lavanta kokusu her zaman bende bir rahatlama hissi uyandırır.)
- The poem evokes a sense of hope and optimism. (Şiir, umut ve iyimserlik hissi uyandırıyor.)
- The old photograph evokes memories of my grandparents. (Eski fotoğraf, büyükannem ve büyükbabamla ilgili anıları canlandırıyor.)
- The painting evokes a sense of mystery and intrigue. (Tablo, gizem ve merak hissi uyandırıyor.)
- The film’s soundtrack is meant to evoke a sense of suspense. (Film müziği, gerilim hissi uyandırmayı amaçlıyor.)
- The statue evokes a sense of power and strength. (Heykel, güç ve kuvvet hissi uyandırıyor.)
- The photograph evokes a sense of joy and happiness. (Fotoğraf, sevinç ve mutluluk hissi uyandırıyor.)
- The scent of the ocean always evokes a sense of freedom for me. (Deniz kokusu her zaman bende bir özgürlük hissi uyandırır.)
- The painting evokes a sense of serenity and peace. (Tablo, huzur ve barış hissi uyandırıyor.)
- The movie evokes a sense of empathy for the main character. (Film, ana karakter için bir empati hissi uyandırıyor.)
- The sound of rain evokes a sense of melancholy for some people. (Yağmurun sesi, bazı insanlarda hüzünlü bir his uyandırıyor.)
- The poem evokes a sense of gratitude and appreciation. (Şiir, şükran ve takdir hissi uyand
ırıyor.)
Türkçe karşılıkları:
- Şarkı, çocukluğuma dair anıları canlandırıyor.
- Taze ekmek kokusu her zaman rahatlık hissi uyandırır.
- Tablo, bende bir üzüntü hissi uyandırıyor.
- Film, seyircide nostalji hissi uyandırmayı amaçlıyor.
- Görüntü, hayret ve saygı duygusu uyandırıyor.
- Konuşma, seyircide vatanseverlik hissi uyandırmak için tasarlandı.
- Dalgaların sesi, sakinlik hissi uyandırıyor.
- Roman, macera ve heyecan hissi uyandırıyor.
- Lavanta kokusu her zaman bende bir rahatlama hissi uyandırır.
- Şiir, umut ve iyimserlik hissi uyandırıyor.
- Eski fotoğraf, büyükannem ve büyükbabamla ilgili anıları canlandırıyor.
- Tablo, gizem ve merak hissi uyandırıyor.
- Film müziği, gerilim hissi uyandırmayı amaçlıyor.
- Heykel, güç ve kuvvet hissi uyandırıyor.
- Fotoğraf, sevinç ve mutluluk hissi uyandırıyor.
- Deniz kokusu her zaman bende bir özgürlük hissi uyandırır.
- Tablo, huzur ve barış hissi uyandırıyor.
- Film, ana karakter için bir empati hissi uyandırıyor.
- Yağmurun sesi, bazı insanlarda hüzünlü bir his uyandırıyor.
- Şiir, şükran ve takdir hissi uyandırıyor.
Hemen Yorum Yaz