Evasive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Evasive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Evasive Nedir?


Evasive, kaçınma veya sakınma anlamına gelen bir sıfattır. Bir şeyden kaçınmak veya sakınmak için kullanılır. Özellikle, sorulardan kaçınmak veya cevap vermekten kaçınmak için kullanılabilir.

Örnek Cümleler:

1. She was being evasive when I asked her about the project. (Proje hakkında ona soru sorduğumda kaçınıyordu.)
2. The politician was being evasive during the interview. (Politikacı röportaj sırasında kaçınıyordu.)
3. I don’t like it when people are evasive about their feelings. (İnsanlar duyguları hakkında kaçındığında sevmem.)
4. The suspect was evasive when questioned by the police. (Şüpheli polis tarafından sorgulandığında kaçındı.)
5. He gave an evasive answer when asked about his whereabouts last night. (Dün gece nerede olduğu sorulduğunda kaçamak bir cevap verdi.)
6. The company was evasive when asked about their financial situation. (Mali durumları hakkında sorulduğunda şirket kaçındı.)
7. The witness became evasive when asked about the details of the crime. (Suçun detayları hakkında sorulduğunda tanık kaçmaya başladı.)
8. The student was being evasive when asked about the missing homework. (Eksik ev ödevi hakkında sorulduğunda öğrenci kaçınmaya başladı.)
9. The suspect’s evasive behavior made the police suspicious. (Şüphelinin kaçınma davranışları polisi şüpheli hale getirdi.)
10. The company’s evasiveness raised red flags for investors. (Şirketin kaçınması yatırımcılar için kırmızı alarm çaldırdı.)
11. She was evasive about her plans for the weekend. (Hafta sonu planları hakkında kaçınıyordu.)
12. The lawyer was evasive when asked about his client’s alibi. (Müvekkilinin mazereti hakkında sorulduğunda avukat kaçındı.)
13. The speaker’s evasiveness frustrated the audience. (Konuşmacının kaçınması izleyicileri sinirlendirdi.)
14. The athlete was being evasive about her use of performance-enhancing drugs. (Performans arttırıcı ilaç kullanımı hakkında sorulduğunda sporcu kaçınıyordu.)
15. His evasive behavior suggested that he was hiding something. (Kaçınma davranışları bir şeyler sakladığına işaret ediyordu.)
16. The employee was evasive about his reasons for being late to work. (İşe geç kalma nedenleri hakkında sorulduğunda çalışan kaçınıyordu.)
17. The suspect’s evasive answers made the detective suspicious. (Şüphelinin kaçamak cevapları dedektifi şüphelendirdi.)
18. She was evasive when asked about her qualifications for the job.

  1. The evasive responses of the witness cast doubt on the validity of his testimony. (Tanığın kaçamak cevapları ifadesinin geçerliliğine şüphe düşürdü.)
  2. The evasiveness of the company’s representatives frustrated the journalists trying to get answers. (Cevap arayan gazetecileri şirket temsilcilerinin kaçınıp durması sinirlendirdi.)

(Türkçe anlamlar parantez içinde verilmiştir)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.