Evasion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Evasion İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Evasion

Evasion, kaçınma veya kaçma anlamına gelir. Bu kelime genellikle olumsuz bir durumdan veya bir sorundan kaçmak anlamında kullanılır. İşte, “evasion” kelimesini cümle içinde kullanarak örnekler:

1. She always tries to find an evasion when it comes to doing her homework. (O, ödev yapma konusuna geldiğinde her zaman kaçınma yoluna başvurur.)
2. The politician’s speech was full of evasions and dodges. (Siyasetçinin konuşması, kaçınma ve dolanmalardan doluydu.)
3. He was accused of tax evasion by the government. (Hükümet tarafından vergi kaçırmakla suçlandı.)
4. She used every possible evasion to avoid answering the question. (Soru cevaplamaktan kaçınmak için her türlü yolu denedi.)
5. The company’s evasion of responsibility led to a public outcry. (Şirketin sorumluluktan kaçınması halkın tepkisine neden oldu.)
6. The defendant’s evasion of the truth only made the jury more suspicious. (Sanığın gerçeklerden kaçınması, jüriyi daha da şüpheli hale getirdi.)
7. The athlete was disqualified for evasion of the rules. (Sporcu, kurallardan kaçınması nedeniyle diskalifiye edildi.)
8. The teacher saw through the student’s evasion and made her answer the question. (Öğretmen, öğrencinin kaçınmasını fark etti ve onu soruya cevap vermeye zorladı.)
9. The company’s evasion of environmental regulations led to a massive oil spill. (Şirketin çevresel düzenlemelerden kaçınması büyük bir petrol sızıntısına neden oldu.)
10. The thief’s evasion skills made it difficult for the police to catch him. (Hırsızın kaçınma becerileri polisin onu yakalamasını zorlaştırdı.)
11. The politician’s evasion of the question angered the audience. (Siyasetçinin soruya kaçınması seyircileri öfkelendirdi.)
12. The businessman was charged with evasion of import taxes. (İş adamı, ithalat vergilerinden kaçınmakla suçlandı.)
13. The company’s evasion of safety regulations led to a worker’s injury. (Şirketin güvenlik düzenlemelerinden kaçınması bir işçinin yaralanmasına neden oldu.)
14. The lawyer accused the witness of evasion and urged the judge to take action. (Avukat, tanığın kaçınmasını suçladı ve hakimi harekete geçmeye çağırdı.)
15. The company’s evasion of labor laws resulted in a strike. (Şirketin iş yasalarından kaçınması grevle sonuçlandı.)
16. The criminal’s evasion tactics failed and he was apprehended by the police. (Suçlunun kaçınma taktikleri başarısız oldu ve polis tarafından yakalandı.)
17. The politician’s evasion of the question was transparent to the audience. (Siyaset

çinin soruya kaçınması seyircilere açıktı.)
18. The company’s evasion of customer complaints led to a decrease in sales. (Şirketin müşteri şikayetlerinden kaçınması satışlarda bir düşüşe neden oldu.)

19. The employee’s evasion of responsibility led to a mistake that cost the company money. (Çalışanın sorumluluktan kaçınması, şirkete para kaybettiren bir hataya neden oldu.)
20. The student’s evasion of the exam questions resulted in a low grade. (Öğrencinin sınav sorularından kaçınması düşük bir notla sonuçlandı.)