Estrangement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Estrangement İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Estrangement Nedir?

Estrangement, bir kişinin aile üyeleri, arkadaşları veya diğer yakın ilişkilerinden uzaklaşmasıdır. Bu kopma, farklı sebeplerden kaynaklanabilir ve bazen uzun bir süre boyunca devam edebilir.

Örnek cümleler:

1. Estrangement is a difficult experience for both the estranged individual and their loved ones. (Estrangement, hem ayrılan kişi hem de sevdikleri için zor bir deneyimdir.)
2. The estrangement between my brother and me has lasted for years. (Kardeşimle aramızdaki uzaklaşma yıllardır devam ediyor.)
3. She felt a deep sense of estrangement from her parents after they disapproved of her career choice. (Ebeveynleri meslek tercihini onaylamadıktan sonra, kendini onlardan derin bir şekilde uzaklaşmış hissetti.)
4. The estrangement between the two countries was finally resolved through diplomatic efforts. (İki ülke arasındaki uzaklaşma sonunda diplomatik çabalardan dolayı çözüldü.)
5. I couldn’t help but feel a sense of estrangement from my old friends after moving to a new city. (Yeni bir şehre taşındıktan sonra, eski arkadaşlarımdan uzaklaşmış hissetmemek için kendimi tutamadım.)
6. The estrangement between the siblings was caused by a disagreement over their inheritance. (Kardeşler arasındaki uzaklaşma, miras konusundaki anlaşmazlıktan kaynaklandı.)
7. The therapist helped the family work through their estrangement and rebuild their relationship. (Terapist, ailenin uzaklaşmasını çözmelerine ve ilişkilerini yeniden inşa etmelerine yardımcı oldu.)
8. He felt a sense of estrangement from his colleagues after they excluded him from an important project. (Önemli bir projeden onu dışladıktan sonra, meslektaşlarından uzaklaşmış hissetti.)
9. The couple’s estrangement was caused by a lack of communication and understanding. (Çiftin uzaklaşması, iletişim eksikliği ve anlayışsızlıktan kaynaklandı.)
10. The estrangement

10. The estrangement between the father and son was caused by a disagreement over the son’s career path. (Baba ile oğul arasındaki uzaklaşma, oğlunun kariyer yolundaki anlaşmazlıktan kaynaklandı.)
11. Her estrangement from her childhood friend was due to their differing values and beliefs. (Çocukluk arkadaşından kendini uzaklaştırması, farklı değerler ve inançlar nedeniyle oldu.)
12. The estrangement between the siblings began when they started living in different parts of the world. (Kardeşler arasındaki uzaklaşma, farklı dünya bölgelerinde yaşamaya başladıklarında başladı.)
13. His estrangement from his parents was caused by a history of emotional abuse. (Ebeveynleri ile arasındaki uzaklaşma, duygusal istismar tarihinden kaynaklandı.)
14. The estrangement between the two friends was due to a betrayal of trust. (İki arkadaş arasındaki uzaklaşma, güvenin ihaneti nedeniyleydi.)
15. She tried to repair the estrangement between her and her sister by reaching out and initiating conversations. (Kız kardeşi ile arasındaki uzaklaşmayı düzeltmek için, iletişim kurarak ve konuşmaları başlatarak çaba gösterdi.)
16. The couple’s estrangement was a result of financial stress and disagreements. (Çiftin uzaklaşması, maddi stres ve anlaşmazlıkların bir sonucuydu.)
17. The estrangement between the brothers was caused by a history of physical violence. (Kardeşler arasındaki uzaklaşma, fiziksel şiddet tarihinden kaynaklandı.)
18. She felt a sense of estrangement from her friends after they excluded her from social events. (Sosyal etkinliklerden onu dışladıktan sonra, arkadaşlarından uzaklaşmış hissetti.)
19. The estrangement between the mother and daughter was caused by a long history of misunderstandings and conflicts. (Anne ile kızı arasındaki uzaklaşma, uzun süreli yanlış anlamalar ve çatışmalardan kaynaklandı.)
20. The estrangement