Erupt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Erupt İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Erupt kelimesinin Türkçe anlamı:

Erupt kelimesi İngilizce dilinde “patlamak, püskürmek” gibi anlamlara gelir. Bu kelime genellikle volkanik patlamaları veya yanardağların hareketleri ile ilişkili olarak kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The volcano is about to erupt. (Volkan patlamak üzere.)
2. The audience erupted in applause. (İzleyiciler alkışlarla coştu.)
3. The tea kettle erupted with a loud hiss. (Çaydanlık şiddetli bir şıpıltıyla patladı.)
4. The argument erupted into a physical fight. (Tartışma fiziksel bir kavgaya dönüştü.)
5. The fireworks erupted in a colorful display. (Havai fişekler renkli bir gösteri ile patladı.)
6. The emotions inside her erupted and she burst into tears. (İçindeki duygular patladı ve ağlamaya başladı.)
7. The conflict erupted between the two nations. (İki ülke arasındaki çatışma patlak verdi.)
8. The volcano erupted with a massive explosion. (Volkan büyük bir patlamayla püskürdü.)
9. The crowd erupted in cheers when the home team scored. (Ev sahibi takım gol attığında kalabalık coştu.)
10. The scandal erupted and caused a media frenzy. (Skandal ortaya çıktı ve medyada büyük bir hareketlilik yarattı.)
11. The protest erupted into violence. (Protesto şiddet olaylarına dönüştü.)
12. The child’s temper tantrum erupted into a full-blown meltdown. (Çocuğun öfkesi büyük bir çöküşe dönüştü.)
13. The oil rig erupted and caused a massive spill. (Petrol platformu patladı ve büyük bir sızıntıya neden oldu.)
14. The volcano had not erupted for many years. (Volkan uzun yıllar boyunca patlamamıştı.)
15. The argument between the two colleagues erupted into a shouting match. (İki meslektaş arasındaki tartışma yüksek sesle bağrışmaya dönüştü.)
16. The political scandal erupted just before the election. (Siyasi skandal seçimlerden hemen önce patlak verdi.)
17. The lava from the erupting volcano destroyed nearby villages. (Patlayan volkanın lavları yakındaki köyleri yok etti.)
18. The argument between the couple erupted into a breakup. (Çift arasındaki tartışma ayrılıkla sonuçlandı.)
19. The volcano erupted ash and smoke into the air. (Volkan kül ve duman püskürttü.)
20. The conflict erupted over a disagreement about territory. (Çatışma toprakla ilgili bir anlaşmazlık nedeniyle patlak verdi.)

Bu cümlelerde görüldüğü gibi “erupt” kelimesi genellikle patlamalar, şiddetli duygular veya çatışmalar gibi güç

etkinlikleri anlatmak için kullanılır. Kelimenin farklı anlamları farklı cümlelerde kullanılarak kelimenin anlamı daha iyi anlaşılabilir.