Erroneous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Erroneous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Erroneous Nedir?

Erroneous kelimesi Türkçe’de “yanlış, hatalı” gibi anlamlara gelir. İngilizce dilinde ise genellikle yanlış, hatalı veya doğru olmayan şeyleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. Erroneous information was provided by the witness during the trial. (Tanık duruşma sırasında hatalı bilgi verdi.)
  2. The article contained several erroneous statements. (Makale birkaç yanlış ifade içeriyordu.)
  3. The conclusion they drew was erroneous. (Çıkardıkları sonuç yanlıştı.)
  4. The software produced an erroneous result. (Yazılım yanlış bir sonuç üretti.)
  5. His assumptions about the project were erroneous. (Proje hakkındaki varsayımları yanlıştı.)
  6. The research methodology used in the study was erroneous. (Çalışmada kullanılan araştırma yöntemi hatalıydı.)
  7. She made an erroneous calculation and ended up with the wrong answer. (Yanlış bir hesaplama yaptı ve yanlış cevap elde etti.)
  8. The assumption that all teenagers are lazy is erroneous. (Tüm gençlerin tembel olduğu varsayımı yanlıştır.)
  9. The news report contained erroneous information about the accident. (Haber raporu kazayla ilgili yanlış bilgi içeriyordu.)
  10. The scientist realized his initial hypothesis was erroneous. (Bilim adamı ilk hipotezinin yanlış olduğunu fark etti.)
  11. His perception of the situation was erroneous. (Duruma olan algısı yanlıştı.)
  12. The survey results were rendered erroneous due to a flaw in the methodology. (Yöntemdeki bir kusur nedeniyle anket sonuçları yanlış oldu.)
  13. Her accusation against him was based on erroneous assumptions. (Ona yönelik suçlamaları yanlış varsayımlara dayanıyordu.)
  14. The erroneous belief that vaccines cause autism persists despite scientific evidence to the contrary. (Aşıların otizme neden olduğuna dair yanlış inanç, bilimsel kanıtlara rağmen hala devam etmektedir.)
  15. The study’s conclusion was based on erroneous data. (Çalışmanın sonucu hatalı veriler üzerine dayanıyordu.)
  16. His claim that he had completed the project on time was erroneous. (Projenin zamanında tamamlandığı iddiası yanlıştı.)
  17. The statement made by the politician was later found to be erroneous. (Politikacının yaptığı açıklama daha sonra yanlış olduğu ortaya çıktı.)
  18. The company’s financial reports contained erroneous information. (Şirketin mali raporları yanlış bilgiler içeriyordu.)
  19. The conclusion that the suspect was guilty was based on erroneous evidence. (Şüphelinin suçlu olduğu sonucu yanlış delillere dayanıyordu.)

Yukarıdaki örnek cümlelerde, “erroneous” kelimesi farklı durumlar ve konular için kullanılmıştır. Her cümlede yanlış, hatalı veya doğru olmayan bir şeyden bahsedilmiştir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.