Epitomized İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Epitomized İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Epitomized

Türkçe Anlamı: özetlemek, örneklemek, somutlaştırmak

1. The movie epitomized the struggles of a single mother trying to provide for her family. (Film, ailesine bakmaya çalışan yalnız bir annenin mücadelesini özetledi.)
2. The painting epitomized the beauty of nature. (Tablo, doğanın güzelliğini somutlaştırdı.)
3. The author’s writing style epitomizes modernist literature. (Yazarın yazım tarzı modernist edebiyatı örnekler nitelikte.)
4. This dish epitomizes the flavors of traditional Indian cuisine. (Bu yemek, geleneksel Hint mutfağının lezzetlerini somutlaştırıyor.)
5. The athlete’s performance epitomized excellence. (Sporcu, mükemmeliyeti örneklemişti.)
6. The grandeur of the Taj Mahal epitomizes the beauty of Mughal architecture. (Tac Mahal’ın görkemi, Mughal mimarisinin güzelliğini somutlaştırır.)
7. This car epitomizes luxury and elegance. (Bu araba, lüks ve zarafeti özetler.)
8. The film director epitomizes the creativity of Hollywood. (Film yönetmeni, Hollywood’un yaratıcılığını somutlaştırır.)
9. This dress epitomizes the fashion trends of the 1920s. (Bu elbise, 1920’lerin moda trendlerini özetler.)
10. The novel epitomizes the angst of the post-war generation. (Roman, savaş sonrası neslin acısını somutlaştırır.)
11. The performance epitomized the spirit of the Olympics. (Performans, Olimpiyatların ruhunu özetliyor.)
12. The artist epitomized the rebellion of the 1960s counterculture. (Sanatçı, 1960’larda karşı kültürün isyanını özetledi.)
13. This dish epitomizes the fusion of Asian and European flavors. (Bu yemek, Asya ve Avrupa tatlarının birleşimini somutlaştırıyor.)
14. The building epitomizes the grandeur of Gothic architecture. (Bina, Gotik mimarinin görkemini özetliyor.)
15. The musician epitomized the rebellious spirit of rock and roll. (Müzisyen, rock and roll’un isyankar ruhunu somutlaştırdı.)
16. This painting epitomizes the beauty of the Mediterranean landscape. (Bu tablo, Akdeniz manzarasının güzelliğini özetliyor.)
17. The fashion designer epitomizes

the glamour of haute couture. (Moda tasarımcısı, haute couture’un gösterişini somutlaştırıyor.)
18. The technology company epitomizes innovation and progress. (Teknoloji şirketi, yenilik ve ilerlemeyi özetliyor.)

19. The novel epitomizes the human condition in the face of adversity. (Roman, zorluklarla karşı karşıya olan insanın durumunu özetliyor.)
20. The dancer epitomizes grace and fluidity in motion. (Dansçı, hareket halinde zarafeti ve akıcılığı somutlaştırıyor.)