Epaulette İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Epaulette İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Epaulette Nedir?


Epaulette, Fransızca kökenli bir kelime olup, askeri veya sivil üniformaların omuzluk kısmına takılan süs parçasıdır.

  1. I love the golden epaulettes on his uniform. (Onun üniformasındaki altın renkli epaulettleri seviyorum.)
  2. The captain’s epaulettes were covered in shiny silver thread. (Kaptanın epaulettleri parlak gümüş iplikle kaplanmıştı.)
  3. He proudly wore the epaulettes of a general. (O, bir generalin epauletlerini gururla taktı.)
  4. The epaulettes on his shoulders made him look more authoritative. (Omuzlarındaki epaulettler onu daha yetkili gösterdi.)
  5. The new police chief ordered that all officers must wear epaulettes. (Yeni polis şefi, tüm memurların epaulette takması gerektiğini emretti.)
  6. The epaulettes on the old uniform were badly frayed. (Eski üniformadaki epaulettler çok yıpranmıştı.)
  7. The sergeant’s epaulettes had three stripes. (Çavuşun epauleti üç şeritliydi.)
  8. Epaulettes were once used as a sign of rank in the military. (Epauletler bir zamanlar askeri rütbenin bir işareti olarak kullanıldı.)
  9. The epaulettes on his jacket were embroidered with intricate designs. (Ceketindeki epauletler karmaşık desenlerle işlenmişti.)
  10. The epaulettes on the police uniform were a bright shade of blue. (Polis üniformasındaki epaulettler parlak mavi renkteydi.)
  11. The epaulettes on the general’s uniform were adorned with gold tassels. (Generalin üniformasındaki epauletlere altın püsküller takılmıştı.)
  12. The epaulettes on the navy officer’s uniform had an anchor symbol. (Deniz subayının üniformasındaki epauletlere bir çapa simgesi işlenmişti.)
  13. The epaulettes on the air force pilot’s uniform had a wing symbol. (Hava kuvvetleri pilotunun üniformasındaki epauletlerde kanat simgesi vardı.)
  14. The epaulettes on the police chief’s uniform were bigger than the other officers. (Polis şefinin üniformasındaki epaulettler diğer memurlardan daha büyüktü.)
  15. The epaulettes on the army general’s uniform were covered in diamonds. (Ordu generalinin üniformasındaki epaulettler elmaslarla kaplıydı.)
  16. The new epaulettes for the military were designed by a famous fashion designer. (Askeri için yeni epaulettler ünlü bir moda tasarımcısı tarafından tasarlandı.)
  17. The captain’s epaulettes had a red stripe to indicate his leadership position. (Kaptanın epauletleri liderlik pozisyon

ini belirtmek için kırmızı şeritliydi.)
18. The epaulettes on the dress uniform were made of shiny brass. (Gala üniformasındaki epaulettler parlak pirinçten yapılmıştı.)

  1. The soldier’s epaulettes were removed as a form of punishment. (Askerin epauletleri ceza olarak çıkarıldı.)
  2. The epaulettes on the officer’s uniform were an important symbol of his rank and authority. (Subayın üniformasındaki epauletler, rütbe ve otoritesinin önemli bir sembolüydü.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.