Eon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Eon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Eon:

Eon kelimesi “uzun süre” veya “sonsuz zaman” anlamlarına gelir.

1. The universe has existed for eons. (Evren, eonlar boyunca var olmuştur.)
2. The mountains have been eroding for eons. (Dağlar, eonlar boyunca erozyona uğruyor.)
3. It will take eons to travel to another galaxy. (Başka bir galaksiye seyahat etmek için eonlarca zaman gerekecek.)
4. The rocks in this cave have been here for eons. (Bu mağaradaki kayalar, eonlar boyunca burada kalmıştır.)
5. The dinosaurs lived during the Mesozoic eon. (Dinozorlar, Mezozoik eonu boyunca yaşadılar.)
6. The formation of the Grand Canyon took eons. (Büyük Kanyon’un oluşumu eonlar sürdü.)
7. The star will continue to burn for eons before it dies. (Yıldız ölmeden önce eonlar boyunca yanmaya devam edecek.)
8. Einstein’s theory of relativity has stood the test of eons. (Einstein’ın görelilik teorisi eonlarca teste dayandı.)
9. It seemed like eons had passed since we last saw each other. (Birbirimizi son gördüğümüzden beri eonlar geçmiş gibi hissettik.)
10. The eon-old oak tree was a symbol of longevity. (Eonlarca yaşındaki meşe ağacı, uzun ömür simgesiydi.)
11. The Earth has gone through several eons of evolution. (Dünya, evrimin birkaç eonunu geçti.)
12. The eons of geological activity shaped the landscape of the region. (Jeolojik aktivitenin eonları, bölgenin manzarasını şekillendirdi.)
13. The eon-long winter was finally over. (Eonlar süren kış sonunda bitti.)
14. The artist’s career spanned eons. (Sanatçının kariyeri eonlar boyunca devam etti.)
15. The story was set in a far-off eon. (Hikaye, uzak bir eonda geçiyordu.)
16. The rock layers were formed over eons of time. (Kaya tabakaları, eonlar boyunca oluştu.)
17. The ancient civilization lasted for eons before it declined. (Eski

meden önce bir yanlışlık var. Cümle numaraları 1’den 17’ye kadar devam ediyor, ancak örnek cümle sayısı 20 olarak belirtilmiş. Siz için 3 ekstra örnek cümle yazacağım, böylece toplam örnek sayısı 20’ye ulaşacak.

18. The eons-old traditions of the tribe were passed down from generation to generation. (Kabilenin eonlarca süren gelenekleri nesiller boyu aktarıldı.)

19. The geologist studied the eons of geological history preserved in the rocks. (Jeolog, kayalarda korunan jeolojik tarihin eonlarını inceledi.)

20. The eons of distance between them made their reunion even more special. (Aralarındaki eonlarca mesafe, yeniden birleşmelerini daha da özel kıldı.)

21. The eons-old traditions of the tribe were passed down from generation to generation. (Kabilenin eonlarca süren gelenekleri nesiller boyu aktarıldı.)

22. The geologist studied the eons of geological history preserved in the rocks. (Jeolog, kayalarda korunan jeolojik tarihin eonlarını inceledi.)

23. The eons of distance between them made their reunion even more special. (Aralarındaki eonlarca mesafe, yeniden birleşmelerini daha da özel kıldı.)