Entrust To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Entrust To İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Entrust To Nedir?

Entrust To, bir kişiye veya kuruluşa bir görev, sorumluluk veya yetki vermek anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. I will entrust the responsibility of taking care of my dog to my sister. (Ben köpeğimle ilgilenme sorumluluğunu kız kardeşime vereceğim.)
2. The CEO decided to entrust the management of the new project to the experienced team. (CEO, yeni proje yönetimini deneyimli ekibe emanet etmeye karar verdi.)
3. She entrusts her financial affairs to her accountant. (Finansal işlerini muhasebecisine emanet eder.)
4. The government entrusts the safety of its citizens to the police force. (Hükümet vatandaşlarının güvenliğini polis kuvvetine emanet eder.)
5. I will entrust the task of organizing the event to the event planning company. (Etkinliği düzenleme görevini etkinlik planlama şirketine emanet edeceğim.)
6. The teacher entrusted the care of the classroom plants to her students. (Öğretmen sınıf bitkilerinin bakımını öğrencilerine emanet etti.)
7. The company entrusts the development of their new product to their research and development team. (Şirket yeni ürünlerinin gelişimini araştırma ve geliştirme ekibine emanet ediyor.)
8. She entrusted her secrets to her best friend. (Sırlarını en yakın arkadaşına emanet etti.)
9. The coach entrusts the captain of the team to lead their players on and off the field. (Antrenör takım kaptanını oyuncuları sahada ve saha dışında yönetmek için emanet ediyor.)
10. I entrust the keys of my house to my neighbor when I am away. (Eve gitmediğimde evimin anahtarını komşuma emanet ediyorum.)
11. The board of directors entrusted the responsibility of finding a new CEO to a recruitment agency. (Yönetim kurulu, yeni bir CEO bulma sorumluluğunu bir işe alım ajansına emanet etti.)
12. She entrusted the design of her wedding dress to a famous fashion designer. (Düğün elbisesinin tasarımını ünlü bir moda tasarımcısına emanet etti.)
13. The organization

entrusted the task of fundraising to a dedicated committee. (Organizasyon, bağış toplama görevini özel bir komiteye emanet etti.)
14. He entrusted his artwork to a museum for safekeeping. (Sanat eserlerini koruma amaçlı bir müzeye emanet etti.)

15. The parents entrusted their children to the care of a trusted babysitter. (Ebeveynler, çocuklarını güvendikleri bir bebek bakıcısına emanet etti.)
16. The government entrusted the construction of the new bridge to a reputable construction company. (Hükümet, yeni köprünün inşasını saygın bir inşaat şirketine emanet etti.)
17. The project manager entrusted the completion of the project to his team. (Proje yöneticisi, projenin tamamlanmasını ekibine emanet etti.)
18. She entrusted her personal diary to her sister before leaving for college. (Üniversiteye gitmeden önce kişisel günlüğünü kız kardeşine emanet etti.)
19. The business owner entrusted the daily operations of the company to his trusted assistant. (İşletme sahibi, şirketin günlük işlerini güvendiği asistanına emanet etti.)
20. The company entrusted the distribution of their products to a well-established logistics firm. (Şirket, ürünlerinin dağıtımını köklü bir lojistik firmasına emanet etti.)