Entrenchment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Entrenchment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Entrenchment Nedir?

Entrenchment, bir fikir, inanç veya davranışın köklü bir şekilde yerleşmiş olması durumudur. Bu, bireylerin veya toplumun, belirli bir alışkanlık, tutum veya davranış biçimine sıkı sıkıya bağlanmış olması anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. Entrenchment in some religious beliefs can make it difficult for people to consider alternative viewpoints. (Bazı dini inançlarda yapılanması, insanların alternatif bakış açılarını düşünmelerini zorlaştırabilir.)
2. The entrenchment of gender roles in society is a major issue that needs to be addressed. (Toplumda cinsiyet rollerinin kökleşmesi, ele alınması gereken önemli bir konudur.)
3. The entrenchment of corruption in the government has had devastating effects on the economy. (Hükümetteki yapılanmanın kökleşmesi, ekonomi üzerinde yıkıcı etkilere sahiptir.)
4. Breaking the entrenchment of bad habits can be a difficult process. (Kötü alışkanlıkların yapılanmasını kırmak zor olabilir.)
5. The entrenchment of certain beliefs can lead to intolerance and discrimination. (Bazı inançların yapılanmasının kökleşmesi, hoşgörüsüzlüğe ve ayrımcılığa neden olabilir.)
6. The entrenchment of certain traditions can make it difficult to embrace change. (Bazı geleneklerin yapılanmasının kökleşmesi, değişime açık olmayı zorlaştırabilir.)
7. The entrenchment of a particular mindset can limit one’s ability to think creatively. (Belirli bir zihniyetin yapılanmasının kökleşmesi, yaratıcı düşünme yeteneğini sınırlayabilir.)
8. The entrenchment of certain laws and regulations can hinder progress and innovation. (Bazı yasaların ve düzenlemelerin yapılanmasının kökleşmesi, ilerlemeyi ve yeniliği engelleyebilir.)
9. The entrenchment of certain cultural norms can make it difficult for outsiders to feel accepted. (Bazı kültürel normların yapılanmasının kökleşmesi, dışarıdan gelenlerin kabul edilmesini zorlaştırabilir.)
10. The entrenchment of a particular political ideology can lead to polarization and division. (Belirli bir siyasi ideolojinin yapılanmasının kökleş

mesi, kutuplaşmaya ve ayrılığa yol açabilir.)
11. The entrenchment of certain educational practices can hinder student learning and growth. (Bazı eğitim uygulamalarının yapılanmasının kökleşmesi, öğrenci öğrenme ve gelişimini engelleyebilir.)

12. The entrenchment of certain stereotypes can lead to prejudice and discrimination. (Bazı kalıp yargıların yapılanmasının kökleşmesi, önyargıya ve ayrımcılığa yol açabilir.)
13. The entrenchment of certain business practices can lead to unethical behavior. (Bazı iş uygulamalarının yapılanmasının kökleşmesi, etik olmayan davranışlara yol açabilir.)
14. The entrenchment of certain social norms can lead to conformity and a lack of diversity. (Bazı toplumsal normların yapılanmasının kökleşmesi, uyumlu davranışlara ve çeşitlilik eksikliğine yol açabilir.)
15. The entrenchment of certain scientific theories can hinder progress and innovation. (Bazı bilimsel teorilerin yapılanmasının kökleşmesi, ilerlemeyi ve yeniliği engelleyebilir.)
16. The entrenchment of certain historical narratives can lead to a biased understanding of the past. (Bazı tarihsel anlatıların yapılanmasının kökleşmesi, geçmişi önyargılı bir şekilde anlamaya neden olabilir.)
17. The entrenchment of certain aesthetic standards can limit artistic expression. (Bazı estetik standartların yapılanmasının kökleşmesi, sanatsal ifadeyi sınırlayabilir.)
18. The entrenchment of certain environmental practices can lead to unsustainable behavior. (Bazı çevresel uygulamaların yapılanmasının kökleşmesi, sürdürülemez davranışlara yol açabilir.)
19. The entrenchment of certain dietary habits can lead to health problems. (Bazı beslenme alışkanlıklarının yapılanmasının kökleşmesi, sağlık sorunlarına yol açabilir.)
20. The entrenchment of certain linguistic norms can make it difficult for non-native speakers to learn a language. (Bazı dil kurallarının yapılanmasının kökleşmesi, yabancı dil öğrenmeyi zorlaştırabilir.)