Entertain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Entertain İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Entertain İle İlgili Cümleler

Anlamı: Eğlendirmek, hoş vakit geçirtmek

1. We need to find something to entertain the kids while we prepare dinner. (Çocukları yemek hazırlarken eğlendirecek bir şey bulmalıyız.)
2. The magician’s tricks entertained the audience for hours. (Sihirbazın numaraları saatlerce seyirciyi eğlendirdi.)
3. The hotel offers a variety of activities to entertain its guests. (Otel, misafirlerini eğlendirmek için çeşitli etkinlikler sunuyor.)
4. I often listen to music to entertain myself during long car rides. (Uzun araba yolculuklarında kendimi eğlendirmek için genellikle müzik dinlerim.)
5. The clown’s funny antics entertained the children at the birthday party. (Palyaçonun komik hareketleri doğum günü partisinde çocukları eğlendirdi.)
6. She entertained us with stories of her travels around the world. (Dünya çapında yaptığı seyahatler hakkında anlattığı hikayelerle bizi eğlendirdi.)
7. The amusement park has rides and attractions to entertain people of all ages. (Lunapark, her yaşa hitap eden eğlenceler ve cazibe merkezleri sunuyor.)
8. The comedian’s jokes had the audience laughing and entertained throughout the show. (Komedyenin şakaları, seyircileri tüm gösteri boyunca güldürdü ve eğlendirdi.)
9. The movie was entertaining, but it wasn’t very deep or meaningful. (Film eğlenceliydi, ancak çok derin veya anlamlı değildi.)
10. The host entertained the guests with games and activities at the party. (Ev sahibi, parti boyunca konukları oyunlar ve etkinliklerle eğlendirdi.)
11. The band’s lively music entertained the crowd at the concert. (Grubun canlı müziği konserde kalabalığı eğlendirdi.)
12. We decided to entertain ourselves by playing board games on the rainy day. (Yağmurlu bir günde kendimizi eğlendirmek için masa oyunları oynama kararı aldık.)
13. The singer’s performance was entertaining and engaging. (Şarkıcının performansı eğlenceli ve ilgi çekiciydi.)
14. The clown’s balloon animals entertained the children at the carnival. (Palyaçonun balon hayvanları, karnavalda çocukları eğlendirdi.)
15. The comedian’s humorous stories entertained the audience at the comedy club. (Komedyenin mizahi hikayeleri, komedi kulübündeki seyircileri eğlendirdi.)
16. The hostess entertained her guests with delicious food and drinks. (Ev sahibesi, lezzetli yiyecekler ve içeceklerle misafirlerini eğlendirdi.)
17. The game show was highly entertaining and kept the viewers on the edge of their seats. (Yarışma programı çok eğlenceliy

18. The street performer’s acrobatics and juggling skills entertained the crowd. (Sokak sanatçısının akrobatik hareketleri ve jonglörlük becerileri kalabalığı eğlendirdi.)
19. The host entertained the audience with witty banter and jokes. (Sunucu, zekice sohbet ve şakalarla seyircileri eğlendirdi.)
20. The art exhibit was both entertaining and thought-provoking. (Sanat sergisi hem eğlenceli hem de düşündürücüydü.)

Türkçe Karşılığı: eğlendirmek, hoş vakit geçirtmek