Enterprising İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enterprising İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enterprising Nedir?


Enterprising kelimesi Türkçe’de “girişimci, atılgan, işletmeci” gibi anlamlara gelir. Bu kelime, yeni fikirler geliştirip bunları başarılı bir şekilde hayata geçirebilen, yenilikçi ve risk almaktan çekinmeyen kişileri ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. She’s an enterprising young woman who has started her own business. (O, kendi işini başlatan girişimci bir genç kadın.)
  2. His enterprising spirit led him to pursue a career in tech startups. (Atılgan ruhu, teknoloji start-upları alanında kariyer yapmasına neden oldu.)
  3. The company’s success can be attributed to the enterprising attitude of its employees. (Şirketin başarısı, çalışanlarının atılgan tutumuna bağlanabilir.)
  4. He showed an enterprising approach by identifying new revenue streams for the company. (O, şirket için yeni gelir kaynaklarını belirleyerek atılgan bir yaklaşım sergiledi.)
  5. The enterprising businessman seized the opportunity to expand his business overseas. (Girişimci iş adamı, işini yurt dışında genişletme fırsatını değerlendirdi.)
  6. The enterprising nature of the project attracted investors from all over the world. (Projenin atılgan doğası, dünya çapında yatırımcıları cezbetti.)
  7. She’s always been an enterprising individual, eager to take on new challenges. (O, her zaman yeni zorluklara meydan okumaktan çekinmeyen bir girişimci kişiliğe sahip oldu.)
  8. The enterprising startup quickly gained a foothold in the competitive market. (Atılgan girişim, rekabetçi pazarda hızla bir yer edindi.)
  9. His enterprising ideas brought about a significant change in the industry. (Onun girişimci fikirleri, sektörde önemli bir değişikliğe neden oldu.)
  10. The enterprising CEO led the company to record profits last year. (Atılgan CEO, şirketi geçen yıl rekor kârlara götürdü.)
  11. The enterprising entrepreneur took a calculated risk and launched a new product line. (Girişimci girişimci, hesaplı bir risk alarak yeni bir ürün serisi başlattı.)
  12. The enterprising students came up with a novel idea for a social media platform. (Atılgan öğrenciler, bir sosyal medya platformu için yenilikçi bir fikir ortaya çıkardılar.)
  13. The enterprising team worked tirelessly to meet the project deadline. (Atılgan takım, proje süresini karşılamak için yorulmadan çalıştı.)
  14. Her enterprising spirit enabled her to overcome obstacles and achieve her goals. (Onun atılgan ruhu, engelleri aşmasına ve hedeflerine ulaşmasına olanak tanıdı.)
  15. The enterprising startup founder impressed investors with his ambitious plans for

expansion. (Atılgan girişim kurucusu, genişleme için ambisyonlu planlarıyla yatırımcıları etkiledi.)
16. The enterprising sales team used creative tactics to boost sales. (Atılgan satış ekibi, satışları artırmak için yaratıcı taktikler kullandı.)

  1. The enterprising young man started his own food truck business with just a small loan. (Atılgan genç adam, sadece küçük bir kredi ile kendi yemek kamyonu işini başlattı.)
  2. The enterprising nonprofit organization focused on providing education to underprivileged children. (Atılgan kar amacı gütmeyen kuruluş, dezavantajlı çocuklara eğitim sağlamaya odaklandı.)
  3. The enterprising real estate developer transformed a run-down neighborhood into a trendy hotspot. (Atılgan emlak geliştiricisi, yıkık dökük bir mahalleyi trend bir yer haline dönüştürdü.)
  4. The enterprising marketing team launched a successful social media campaign that went viral. (Atılgan pazarlama ekibi, viral olan başarılı bir sosyal medya kampanyası başlattı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.