Enjoinment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enjoinment İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enjoinment Nedir?

Enjoinment, bir kişinin veya kurumun diğer bir kişiye veya kuruma bir eylem veya davranışta bulunmasını emretme veya tavsiye etme eylemidir.

Örnek Cümleler:

  1. The teacher enjoined the students to study hard for the upcoming exam. (Öğretmen, öğrencilere önümüzdeki sınav için sıkı çalışmalarını emretti.)
  2. The doctor enjoined the patient to avoid fatty foods. (Doktor, hastaya yağlı yiyeceklerden kaçınmasını tavsiye etti.)
  3. The judge enjoined the company from selling the stolen goods. (Yargıç, şirketi çalıntı malları satmaktan men etti.)
  4. The coach enjoined the team to give their best performance. (Antrenör, takıma en iyi performanslarını sergilemelerini emretti.)
  5. The mother enjoined her children to be polite and respectful. (Anne, çocuklarına nazik ve saygılı olmalarını emretti.)
  6. The company was enjoined from using the patented technology without permission. (Şirket, izin almadan patentli teknolojiyi kullanmaktan men edildi.)
  7. The police officer enjoined the crowd to disperse peacefully. (Polis memuru, kalabalığa barışçıl bir şekilde dağılmalarını emretti.)
  8. The therapist enjoined her patient to practice mindfulness meditation. (Terapist, hastasına bilinçli farkındalık meditasyonu yapmasını tavsiye etti.)
  9. The boss enjoined the employees to meet the project deadline. (Patron, çalışanlara proje süresi için son tarihe kadar çalışmalarını emretti.)
  10. The teacher enjoined her students to respect each other’s opinions. (Öğretmen, öğrencilere birbirlerinin fikirlerine saygı göstermelerini emretti.)
  11. The doctor enjoined the patient to take the medication on time. (Doktor, hastaya ilaçlarını zamanında almasını emretti.)
  12. The court enjoined the parties to reach a settlement. (Mahkeme, tarafların bir anlaşmaya varmasını emretti.)
  13. The coach enjoined the players to practice their skills every day. (Antrenör, oyuncuların her gün becerilerini geliştirmelerini emretti.)
  14. The company was enjoined from disclosing confidential information. (Şirket, gizli bilgileri açıklamaktan men edildi.)
  15. The teacher enjoined her students to participate actively in class discussions. (Öğretmen, öğrencilere sınıf tartışmalarına aktif olarak katılmalarını emretti.)
  16. The parents enjoined their children to be careful while crossing the street. (Ebeveynler, çocuklarına yolun karşısına geçerken dikkatli olmalarını emretti.)
  17. The court enjoined the company from discriminating against its employees. (Mahkeme, şirketin çalışanlarına ayrımcılık yapmaktan men ed
  1. The doctor enjoined the patient to quit smoking for better health. (Doktor, hastaya daha iyi bir sağlık için sigarayı bırakmasını emretti.)
  2. The teacher enjoined her students to turn in their assignments on time. (Öğretmen, öğrencilere ödevlerini zamanında teslim etmelerini emretti.)
  3. The court enjoined the landlord from evicting the tenant without proper notice. (Mahkeme, ev sahibinin uygun bildirim olmadan kiracıyı tahliye etmesinden men etti.)

(Türkçe karşılıklar kalın ve yeşil renkli yazılmıştır.)

Enjoinment ile ilgili örnek cümlelerle öğrendiklerimiz bu şekildedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.