Engine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Engine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Engine Nedir?

Engine, Türkçe karşılığı motor olan İngilizce bir kelime olarak bilgisayar yazılımı, araç ve makine gibi birçok farklı alanda kullanılan bir terimdir.

Örnek cümleler:

1. My car’s engine is making a strange noise. (Arabamın motoru tuhaf bir ses çıkarıyor.)
2. The software engine is responsible for running the program. (Yazılım motoru, programın çalışmasından sorumludur.)
3. The train engine pulled the long line of carriages. (Trenin lokomotifi, uzun araç katarını çekti.)
4. The search engine provided millions of results. (Arama motoru milyonlarca sonuç sağladı.)
5. The airplane engine roared as it took off. (Uçak motoru kalkarken gürültüyle çalıştı.)
6. The game engine is the backbone of any video game. (Oyun motoru, her video oyununun omurgasıdır.)
7. The fire engine arrived quickly to put out the fire. (İtfaiye aracı yangını söndürmek için hızlı bir şekilde geldi.)
8. The engine room on the ship is where all the machinery is located. (Gemi motor dairesi, tüm makinaların bulunduğu yerdir.)
9. The company’s new engine design was a breakthrough. (Şirketin yeni motor tasarımı bir çığır açtı.)
10. The car’s engine needs to be serviced every 5,000 kilometers. (Arabanın motoru her 5.000 kilometrede servis edilmelidir.)
11. The game engine allows developers to create realistic environments. (Oyun motoru, geliştiricilerin gerçekçi ortamlar oluşturmasına olanak tanır.)
12. The engine of the boat started with a loud roar. (Teknenin motoru yüksek bir gürültüyle çalıştı.)
13. The new engine is more efficient and produces less pollution. (Yeni motor daha verimli ve daha az kirlilik üretiyor.)
14. The search engine algorithm ranks results based on relevance. (Arama motoru algoritması, sonuçları ilgili olma durumuna göre sıralar.)
15. The engine of the machine needs to be oiled regularly. (Makinenin motoru düzenli olarak yağlanmalıdır.)
16. The engine power of the car determines its acceleration. (Arabanın motor gücü, ivmesini belirler.)
17. The engine of the rocket propelled it into space. (Roketin motoru, uzaya itti.)
18. The game engine’s physics system calculates realistic movement. (Oyun motorunun fizik sistemi gerçekçi hareketleri hesaplar.)
19. The engine of the tractor churned up the soil. (Traktörün motoru toprağı çevirdi.)
20. The software company developed a new search engine to compete with Google. (Yazılım şirketi, Google ile rekabet etmek için yeni bir arama motoru geliştirdi.)

Devamı

21. The engine room was off limits to passengers on the ship. (Motor dairesi gemideki yolculara kapalıydı.)
22. The airplane engine failed mid-flight, causing an emergency landing. (Uçak motoru uçuş sırasında arızalandı ve acil iniş yapıldı.)
23. The game engine’s artificial intelligence creates challenging opponents. (Oyun motorunun yapay zekası zorlu rakipler oluşturur.)
24. The engine of the car overheated due to a coolant leak. (Arabanın motoru soğutucu sıvı sızıntısı nedeniyle aşırı ısındı.)
25. The train engine had to be replaced after it broke down. (Trenin motoru arızalandıktan sonra değiştirilmesi gerekti.)
26. The search engine’s autocomplete feature suggests popular search terms. (Arama motorunun otomatik tamamlama özelliği popüler arama terimlerini önerir.)
27. The engine of the generator powered the entire building during the blackout. (Jeneratörün motoru elektrik kesintisi sırasında tüm binayı besledi.)
28. The game engine’s graphics engine renders realistic images. (Oyun motorunun grafik motoru gerçekçi görüntüler oluşturur.)
29. The engine of the boat had to be repaired after hitting a rock. (Teknenin motoru bir kayaya çarptıktan sonra tamir edilmesi gerekti.)
30. The software engine’s code needed to be optimized for better performance. (Yazılım motorunun kodu, daha iyi performans için optimize edilmeliydi.)