Engender İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Engender İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

ENGENDER NEDİR?

Engender kelimesi, bir şeyin meydana gelmesine sebep olan faktörleri ifade eden bir fiildir. Bir şeyin meydana gelmesine neden olan sebepleri ve etkenleri belirtmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. The new policy may engender more social unrest. (Yeni politika daha fazla sosyal huzursuzluğa sebep olabilir.)
2. The company’s unethical practices could engender a negative public perception. (Şirketin etik olmayan uygulamaları olumsuz bir halk algısına sebep olabilir.)
3. A lack of communication can engender misunderstandings. (İletişim eksikliği yanlış anlaşılmaların oluşmasına sebep olabilir.)
4. The government’s inaction could engender a financial crisis. (Hükümetin hareketsizliği finansal bir krize sebep olabilir.)
5. The teacher’s positive reinforcement can engender a love for learning. (Öğretmenin olumlu geri bildirimi öğrenmeye olan bir sevgi oluşturabilir.)
6. The new music album could engender a whole new fanbase. (Yeni müzik albümü tamamen yeni bir hayran kitlesi oluşturabilir.)
7. The lack of investment may engender a decline in the economy. (Yatırım eksikliği ekonominin gerilemesine sebep olabilir.)
8. The campaign’s message could engender a change in public opinion. (Kampanyanın mesajı halkın görüşünde bir değişikliğe sebep olabilir.)
9. The new art exhibit could engender a greater appreciation for contemporary art. (Yeni sanat sergisi çağdaş sanata daha büyük bir takdir oluşturabilir.)
10. The company’s environmentally-friendly practices may engender a loyal customer base. (Şirketin çevre dostu uygulamaları sadık bir müşteri kitlesine sebep olabilir.)
11. The government’s efforts could engender a more equitable society. (Hükümetin çabaları daha adil bir toplum oluşturabilir.)
12. The lack of diversity may engender a feeling of exclusion. (Çeşitlilik eksikliği dışlanma hissi yaratabilir.)
13. The coach’s leadership could engender a sense of teamwork among the players. (Antrenörün liderliği oyuncular arasında bir takım çalışması hissi oluşturabilir.)
14. The new movie could engender a cultural shift in society. (Yeni film toplumda kültürel bir değişime sebep olabilir.)
15. The company’s social responsibility initiatives could engender a positive public image. (Şirketin sosyal sorumluluk girişimleri olumlu bir halk imajına sebep olabilir.)
16. The new technology could engender a more efficient workflow. (Yeni teknoloji daha verimli bir iş akışı oluşturabilir.)
17. The lack of trust may engender a breakdown in relationships. (Güvensizlik ilişkilerin bo

zulmasına sebep olabilir.)
18. The new policy could engender a sense of uncertainty among employees. (Yeni politika çalışanlar arasında bir belirsizlik hissi oluşturabilir.)

19. The company’s aggressive marketing strategy may engender a backlash from consumers. (Şirketin agresif pazarlama stratejisi tüketicilerden bir tepki oluşturabilir.)
20. The lack of proper planning could engender chaos during the event. (Uygun planlama eksikliği etkinlik sırasında kaosa sebep olabilir.)