Enclave İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enclave İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Enclave Nedir?

Enclave, bir bölgenin sınırları içindeki özel bir alandır. Bu alan, normal koşullar altında dışarıdan kontrol edilemez veya erişilemez.

  1. The military base is located in an enclave surrounded by a high fence. (Askeri üs, yüksek bir çitle çevrili bir enclave’de bulunmaktadır.)
  2. The embassy is located in an enclave, which is considered extraterritorial. (Elçilik, extraterritorial olarak kabul edilen bir enclave’de bulunuyor.)
  3. The research laboratory operates in a high-security enclave. (Araştırma laboratuvarı, yüksek güvenlikli bir enclave’de işletilmektedir.)
  4. The castle was built inside an enclave to protect it from invaders. (Kale, işgalcilerden korunmak için bir enclave’in içine inşa edildi.)
  5. The tribe’s village is located in an isolated enclave in the mountains. (Kabile köyü, dağlarda izole bir enclave’de bulunuyor.)
  6. The company’s headquarters is located in an enclave in the heart of the city. (Şirketin merkezi, şehir merkezinde bir enclave’de bulunuyor.)
  7. The university campus is located in an enclave within the city limits. (Üniversite kampüsü, şehir sınırları içinde bir enclave’de yer almaktadır.)
  8. The luxury resort is situated in a private enclave on the beach. (Lüks tatil köyü, sahilde özel bir enclave’de yer almaktadır.)
  9. The prison is located in an enclave away from residential areas. (Hapishane, yerleşim alanlarından uzakta bir enclave’de yer almaktadır.)
  10. The research center is located in an enclave that is only accessible by authorized personnel. (Araştırma merkezi, sadece yetkili personel tarafından erişilebilen bir enclave’de yer almaktadır.)
  11. The government building is located in a high-security enclave. (Hükümet binası, yüksek güvenlikli bir enclave’de yer almaktadır.)
  12. The wildlife sanctuary is located in an enclave in the forest. (Yaban hayatı koruma alanı, ormanın içinde bir enclave’de yer almaktadır.)
  13. The billionaire’s mansion is located in an enclave on a private island. (Milyarder’in malikanesi, özel bir adada bir enclave’de yer almaktadır.)
  14. The secret military base is located in an underground enclave. (Sır askeri üssü, yer altında bir enclave’de yer almaktadır.)
  15. The offshore oil rig is located in an enclave in the middle of the ocean. (Offshore petrol platformu, okyanusun ortasındaki bir enclave’de yer almaktadır.)
  16. The temple is located in an enclave in the heart of the jungle. (Tapınak, ormanın kalbinde bir enclave’de yer almaktadır.)
  17. The ski resort is located in an enclave in the mountains, accessible only by cable car. (Kayak tatil köyü, sadece teleferikle erişilebilen bir enclave’de yer

almaktadır.)
18. The refugee camp is located in an enclave, surrounded by barbed wire. (Mülteci kampı, dikenli tel ile çevrili bir enclave’de yer almaktadır.)

  1. The museum is located in an enclave within the city’s cultural district. (Müze, şehrin kültürel bölgesinde bir enclave’de yer almaktadır.)
  2. The amusement park is located in an enclave within a large shopping mall. (Eğlence parkı, büyük bir alışveriş merkezi içinde bir enclave’de yer almaktadır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.