Enable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Enable Kelimesinin Türkçe Anlamı:
Enable kelimesi, bir şeyin yapılabileceği ya da kullanılabileceği duruma getirilmesi anlamına gelir.
Örnek Cümleler:
- Enable the cookies on your browser to access the website. (Websitesine erişmek için tarayıcınızdaki çerezleri etkinleştirin.)
- He took a computer course to enable him to work from home. (Evden çalışmasına olanak sağlamak için bilgisayar kursuna katıldı.)
- The new law will enable more people to apply for citizenship. (Yeni yasa, daha fazla insanın vatandaşlık başvurusunda bulunmasına olanak sağlayacak.)
- The software update will enable the program to run more smoothly. (Yazılım güncellemesi, programın daha sorunsuz çalışmasına olanak verecek.)
- The company’s new policy enabled employees to work from home. (Şirketin yeni politikası, çalışanların evden çalışmasına olanak sağladı.)
- The new technology enables us to communicate with people around the world. (Yeni teknoloji, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla iletişim sağlıyor.)
- We need to enable more people to access education. (Daha fazla insanın eğitime erişimini sağlamamız gerekiyor.)
- The company is working to enable greater collaboration between departments. (Şirket, bölümler arasında daha büyük işbirliğini sağlamak için çalışıyor.)
- She needs to enable the microphone on her computer to participate in the online meeting. (Online toplantıya katılmak için bilgisayarındaki mikrofonu etkinleştirmesi gerekiyor.)
- The new feature enables users to customize their settings. (Yeni özellik, kullanıcıların ayarlarını özelleştirmesine olanak tanır.)
- The training program is designed to enable employees to work more efficiently. (Eğitim programı, çalışanların daha verimli bir şekilde çalışmasına
olanak sağlamak için tasarlanmıştır.)
- He needs to enable the location services on his phone to use the map. (Haritayı kullanmak için telefonundaki konum servislerini etkinleştirmesi gerekiyor.)
- The new system will enable us to track our inventory more effectively. (Yeni sistem, stoklarımızı daha etkili bir şekilde takip etmemize olanak sağlayacak.)
- The company is working to enable greater access to healthcare. (Şirket, daha büyük bir sağlık hizmetine erişimi sağlamak için çalışıyor.)
- The new feature will enable users to save their work automatically. (Yeni özellik, kullanıcıların işlerini otomatik olarak kaydetmelerine olanak sağlayacak.)
- She needs to enable the notifications on her phone to receive updates. (Güncellemeleri almak için telefonundaki bildirimleri etkinleştirmesi gerekiyor.)
- The new equipment will enable us to produce more efficiently. (Yeni ekipman, daha verimli bir şekilde üretmemize olanak sağlayacak.)
- The new policy will enable the company to be more environmentally friendly. (Yeni politika, şirketin daha çevre dostu olmasına olanak verecek.)
- The new feature enables users to share their work with others. (Yeni özellik, kullanıcıların işlerini diğerleriyle paylaşmasına olanak tanır.)
- The new system will enable us to process orders more quickly. (Yeni sistem, siparişleri daha hızlı işleme etmemize olanak sağlayacak.)
Hemen Yorum Yaz