Emergency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emergency İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe: Acil Durum

Acil durum, beklenmeyen ve ani bir olayın meydana geldiği durumlarda kullanılır. Aşağıda, İngilizce örnek cümlelerde “emergency” kelimesinin kullanımı verilmiştir.

1. The fire alarm indicates that there is an emergency. (Yangın alarmı bir acil durum olduğunu belirtiyor.)
2. She had to leave work early because of a family emergency. (Bir aile acil durumu nedeniyle erken işten çıkması gerekiyordu.)
3. If there’s an emergency, call 911 immediately. (Acil bir durumda hemen 911’i arayın.)
4. The company has an emergency plan in case of natural disasters. (Şirket, doğal afetler durumunda acil durum planına sahiptir.)
5. I need to go to the hospital, it’s an emergency. (Hastaneye gitmeliyim, acil bir durum.)
6. She had to cancel her trip due to a medical emergency. (Tıbbi bir acil durum nedeniyle seyahatini iptal etmek zorunda kaldı.)
7. The emergency exit is located at the back of the building. (Acil çıkış binanın arka tarafında bulunmaktadır.)
8. The government declared a state of emergency after the earthquake. (Hükümet, deprem sonrasında acil durum ilan etti.)
9. We need to evacuate the building immediately, it’s an emergency. (Binayı derhal tahliye etmemiz gerekiyor, acil bir durum.)
10. He learned CPR in case of an emergency. (Acil durumlar için CPR öğrendi.)
11. Don’t panic during an emergency, stay calm and follow the instructions. (Acil durumlarda panik yapmayın, sakin olun ve talimatları takip edin.)
12. The emergency room was filled with injured people. (Acil servis yaralı insanlarla doluydu.)
13. Can you come to the office right away? We have an emergency meeting. (Hemen ofise gelebilir misin? Acil bir toplantımız var.)
14. The emergency response team arrived quickly at the scene. (Acil müdahale ekibi olay yerine hızlı bir şekilde ulaştı.)
15. In case of an emergency, break the glass and pull the lever. (Acil durumlarda, camı kırın ve kolu çekin.)
16. She had to use her emergency fund to pay for unexpected car repairs. (Beklenmedik araba tamirleri için acil fonunu kullanmak zorunda kaldı.)
17. During an emergency, the most important thing is to stay safe. (Acil durumlarda en önemli şey güvende kalmaktır.)
18. The airline crew was trained to handle emergencies. (Hava yolu mürettebatı acil durumlarla başa çıkmak için eğitildi.)
19. Please remain calm and wait for further instructions in case of an emergency.

20. The emergency services arrived quickly to help the injured person. (Acil servisler yaralı kişiye yardım etmek için hızlı bir şekilde geldi.)

Türkçe: Acil

“Emergency” kelimesinin bir başka yaygın kullanımı da “acil” anlamında kullanılır. Aşağıda, İngilizce örnek cümlelerde “urgent” kelimesinin kullanımı verilmiştir.

1. This is an urgent matter that needs to be addressed immediately. (Bu, hemen ele alınması gereken acil bir konudur.)
2. The company sent an urgent memo to all employees. (Şirket, tüm çalışanlara acil bir memo gönderdi.)
3. I need an urgent appointment with the doctor. (Doktorla acil bir randevuya ihtiyacım var.)
4. She made an urgent phone call to her boss. (Patronuna acil bir telefon görüşmesi yaptı.)
5. The situation requires urgent action. (Durum acil eylem gerektiriyor.)
6. He sent an urgent email to the client. (Müşteriye acil bir e-posta gönderdi.)
7. It’s urgent that we finish this project by the deadline. (Bu projeyi süresi dolmadan bitirmemiz acil.)
8. She received an urgent message from her child’s school. (Çocuğunun okulundan acil bir mesaj aldı.)
9. We need urgent help to fix the broken pipe. (Bozuk boruyu tamir etmek için acil yardıma ihtiyacımız var.)
10. He made an urgent request for additional funding. (Ek fonlar için acil bir talepte bulundu.)
11. Please reply to this email as soon as possible, it’s urgent. (Lütfen bu e-postaya mümkün olan en kısa sürede cevap verin, acil.)
12. The company’s urgent response prevented a major disaster. (Şirketin acil müdahalesi büyük bir felaketi önledi.)
13. It’s urgent that we find a solution to this problem. (Bu soruna bir çözüm bulmamız acil.)
14. The doctor called the hospital for an urgent surgery. (Doktor acil bir ameliyat için hastaneyi aradı.)
15. Urgent action is needed to prevent further damage. (Daha fazla hasarı önlemek için acil eylem gerekiyor.)
16. She had to make an urgent decision about her job offer. (İş teklifi hakkında acil bir karar vermek zorunda kaldı.)
17. The project has an urgent deadline that cannot be missed. (Projenin kaçırılmaması gereken acil bir süresi var.)
18. He had an urgent need for a new computer. (Yeni bir bilgisayara acil ihtiyacı vardı.)
19. We need urgent assistance from the authorities. (Yetkililerden acil yardım gerekiyor.)
20. The urgent care center treated her minor injury quickly. (Acil bak