Emboss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emboss İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emboss

Emboss kelimesi, yükseltilmiş kabartma efekti oluşturmak için yüzeyi işlemek anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. I want to emboss my company logo on the cover of the notebook. (Ben, şirket logomu defterin kapağına kabartmalı olarak yapmak istiyorum.)
  2. The artist used embossing technique to create a three-dimensional effect on the paper. (Sanatçı, kağıt üzerinde üç boyutlu bir etki yaratmak için kabartma tekniğini kullandı.)
  3. You can emboss your initials on the leather wallet. (Deri cüzdanınızın üzerine ilk harflerinizi kabartabilirsiniz.)
  4. The embossed pattern on the wedding invitation card looked elegant. (Düğün davetiye kartının kabartmalı deseni şık görünüyordu.)
  5. The company’s logo was embossed on the metal plaque. (Şirket logosu metal levhaya kabartılmıştı.)
  6. She used an embossing tool to create a raised effect on the paper. (Kağıt üzerinde yükseltilmiş bir etki yaratmak için kabartma aracını kullandı.)
  7. The embossed letters on the book cover gave it a professional look. (Kitap kapağındaki kabartmalı harfler, profesyonel bir görünüm verdi.)
  8. The embossing machine was used to create a textured effect on the packaging material. (Kabartma makinesi, ambalaj malzemesi üzerinde dokulu bir etki yaratmak için kullanıldı.)
  9. The leather jacket had an embossed pattern of a dragon on the back. (Deri ceketin arkasında bir ejderha kabartması vardı.)
  10. The stationery store offers custom embossing services. (Kırtasiye mağazası özel kabartma hizmetleri sunuyor.)
  11. The embossed design on the ceiling tiles added depth to the room. (Tavan karolarındaki kabartmalı tasarım, odaya derinlik kattı.)
  12. The artist used embossing powder to create a shiny effect on the card. (Sanatçı, kart üzerinde parlak bir etki yaratmak için kabartma tozu kullandı.)
  13. The embossed logo on the certificate made it look official. (Sertifikadaki kabartmalı logo, resmi bir görünüm kazandırdı.)
  14. The embossed image on the metal keychain was clear and detailed. (Metal anahtarlık üzerindeki kabartmalı görüntü açık ve detaylıydı.)
  15. The embossing process requires a lot of pressure to create the desired effect. (Kabartma işlemi istenilen etkiyi yaratmak için çok fazla baskı gerektirir.)
  16. The embossed leather journal looked elegant and sophisticated. (Kabartmalı deri günlük şık ve sofistike görünüyordu.)
  17. The embossed seal on the document indicated its authenticity. (Belgedeki kabartmalı mühür, gerçekliğini belirtiyordu.)
  18. The emb

ossed texture on the wallpaper added dimension to the room. (Duvar kağıdındaki kabartma doku, odaya boyut kazandırdı.)
19. The embossed pattern on the ceramic vase was intricate and beautiful. (Seramik vazodaki kabartmalı desen karmaşık ve güzeldi.)

  1. The embossing tool is easy to use and creates a professional-looking result. (Kabartma aracı kullanımı kolaydır ve profesyonel bir görünüm oluşturur.)

(Türkçe çeviriler sadece örnek cümlelerdir ve tam olarak doğru olmayabilir.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.