Emanate From İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emanate From İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Emanate

Emanate, “yayılmak, çıkarmak, çıkmak” gibi anlamlara gelen bir İngilizce fiildir.

Örnek cümleler:

  1. The sweet aroma emanating from the bakery made my mouth water. (Tatlı koku fırından yayılan, ağzımın suyunu akıttı.)
  2. The warmth emanating from the fireplace made the room cozy. (Şömineden yayılan sıcaklık, odanın rahat olmasını sağladı.)
  3. The light emanating from the lantern guided us through the dark forest. (Fenerden yayılan ışık, bizi karanlık ormanın içinden yönlendirdi.)
  4. Confidence should emanate from your body language during a job interview. (İş görüşmesi sırasında vücut dilinizden güven yansımalı.)
  5. The sound of music emanated from the concert hall. (Müzik sesi konser salonundan yayıldı.)
  6. The rumors about the company’s financial troubles emanated from an anonymous source. (Şirketin finansal sıkıntılarına dair söylentiler, anonim bir kaynaktan yayıldı.)
  7. The power plant emanated smoke into the air. (Elektrik santrali havaya duman yaydı.)
  8. The politician’s speech emanated a sense of patriotism. (Politikacının konuşması vatanseverlik duygusu yaydı.)
  9. The happiness emanating from the couple was contagious. (Çiftten yayılan mutluluk bulaşıcıydı.)
  10. The aroma of fresh coffee emanated from the kitchen. (Taze kahvenin kokusu mutfaktan yayıldı.)
  11. The anger emanating from her was palpable. (Onun yaydığı öfke hissedilebilirdi.)
  12. The light emanating from the lighthouse guided ships safely to shore. (Deniz fenerinden yayılan ışık, gemileri güvenli bir şekilde kıyıya yönlendirdi.)
  13. Confidence should emanate from your voice when giving a presentation. (Sunum yaparken sesinizden güven yansımalı.)
  14. The smell of freshly baked bread emanated from the bakery. (Taze pişmiş ekmek kokusu fırından yayıldı.)
  15. The warmth emanating from her embrace made me feel safe. (Kucaklamasından yayılan sıcaklık, kendimi güvende hissetmemi sağladı.)
  16. The sound of laughter emanated from the playground. (Kahkaha sesi oyun parkından yayıldı.)
  17. The light emanating from the fireflies created a magical atmosphere. (Böceklerden yayılan ışık, sihirli bir atmosfer yarattı.)
  18. The happiness emanating from her smile was infectious. (Onun gülümsemesinden yayılan mutluluk bulaşıcıydı.)
  19. The heat emanating from the sun made us seek shade. (Güneşten yayılan sıcaklık, gölgemize sığınmamızı sağladı.)
  20. The beauty emanating from the artwork left me speechless

. (Sanat eserinden yayılan güzellik beni konuşturamadı.)

Bu örnek cümlelerde “emanate” kelimesi, farklı nesnelerin veya kişilerin yaydığı koku, ışık, sıcaklık, duygu veya düşünce gibi şeyleri ifade etmek için kullanılmıştır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.