Elimination İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elimination İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elimination İle İlgili Cümleler

Elimination, Türkçe’de “elemek” anlamına gelir ve bir şeyi yok etme veya ortadan kaldırma eylemi olarak tanımlanabilir.

1. The elimination of all harmful chemicals in our products is our top priority. (Tüm zararlı kimyasalların ürünlerimizden çıkarılması önceliğimizdir.)
2. The elimination of poverty is a complex issue that requires long-term solutions. (Yoksulluğun ortadan kaldırılması uzun vadeli çözümler gerektiren karmaşık bir konudur.)
3. The elimination of the enemy’s air defense systems allowed our planes to carry out successful airstrikes. (Düşmanın hava savunma sistemlerinin yok edilmesi, uçaklarımızın başarılı hava saldırıları gerçekleştirmesine izin verdi.)
4. The elimination of unnecessary expenses helped the company increase its profits. (Gereksiz harcamaların ortadan kaldırılması, şirketin karını artırdı.)
5. The elimination of a few players from the team improved our performance on the field. (Takımdan birkaç oyuncunun elenmesi, sahadaki performansımızı iyileştirdi.)
6. The elimination of certain foods from my diet has helped me lose weight. (Diyetimden bazı yiyecekleri çıkarmak, kilo vermemde yardımcı oldu.)
7. The elimination of the old regulations allowed for more innovation in the industry. (Eski yönetmeliklerin ortadan kaldırılması, endüstride daha fazla yenilik yapılmasına izin verdi.)
8. The elimination of the virus is a top priority for global health organizations. (Virüsün ortadan kaldırılması, küresel sağlık örgütleri için birinci önceliktir.)
9. The elimination of distractions in the workplace improved our productivity. (İşyerindeki dikkat dağıtan unsurların ortadan kaldırılması, üretkenliğimizi artırdı.)
10. The elimination of the old system allowed for a more efficient and streamlined process. (Eski sistemin ortadan kaldırılması, daha verimli ve basitleştirilmiş bir sürecin uygulanmasına izin verdi.)
11. The elimination of the opposing team’s star player was a huge blow to their chances of winning. (Rakip takımın yıldız oyuncusunun elenmesi, kazanma şanslarını büyük ölçüde azalttı.)
12. The elimination of certain tax breaks has been a contentious issue in recent political debates. (Bazı vergi indirimlerinin ortadan kaldırılması, son zamanlardaki siyasi tartışmalarda tartışmalı bir konu oldu.)
13. The elimination of nuclear weapons is a goal shared by many countries around the world. (Nükleer silahların ortadan kaldırılması, dünya genelinde birçok ülke tarafından paylaşılan bir hedefdir.)
14. The elimination of the old-fashioned dress code has allowed employees to express their personal style. (Eski moda kıyaf

15. The elimination of the outdated technology has improved the efficiency of our operations. (Eski teknolojinin ortadan kaldırılması, işlemlerimizin verimliliğini artırdı.)
16. The elimination of the invasive species is necessary to protect the local ecosystem. (Yayılmacı türlerin ortadan kaldırılması, yerel ekosistemi korumak için gerekli.)
17. The elimination of gender inequality is a crucial step towards a more just society. (Cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması, daha adil bir topluma doğru atılan kritik bir adımdır.)
18. The elimination of the corrupt officials is necessary to restore trust in the government. (Yolsuz yetkililerin ortadan kaldırılması, hükümete güveni yeniden kazanmak için gereklidir.)
19. The elimination of the unnecessary steps in the process has reduced the time it takes to complete a task. (Süreçte gereksiz adımların ortadan kaldırılması, bir görevi tamamlamak için harcanan süreyi azaltmıştır.)
20. The elimination of plastic waste is crucial for the health of our oceans and marine life. (Plastik atıkların ortadan kaldırılması, okyanuslarımızın ve deniz yaşamımızın sağlığı için hayati önem taşımaktadır.)