Elbow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elbow İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Elbow Kelimesinin Türkçe Anlamı


Elbow kelimesi Türkçe dilinde dirsek anlamına gelmektedir.

Örnek Cümleler:

  1. He hit his elbow against the wall. (O duvarıma dirseğiyle çarptı.)
  2. She rested her elbow on the table. (O masaya dirseğini dayadı.)
  3. The pitcher hurt his elbow and had to leave the game. (Pitcher dirseğini incitti ve oyundan çıkmak zorunda kaldı.)
  4. My elbow is sore from playing tennis yesterday. (Tennis oynadığımdan dolayı dirseğim ağrıyor.)
  5. He held her elbow as they walked down the stairs. (Aşağıya doğru yürürken onun dirseğini tuttu.)
  6. She has a tattoo of a rose on her elbow. (O, dirseğinde bir gül dövmesi var.)
  7. The elbow joint connects the upper and lower arm bones. (Dirsek eklemi, üst ve alt kol kemiklerini birbirine bağlar.)
  8. He has a bruise on his elbow from falling off his bike. (Bisikletinden düştüğü için dirseğinde morarma var.)
  9. The cat rubbed its head against my elbow. (Kedi, kafasını benim dirseğime sürterek ovaladı.)
  10. I need to wear an elbow brace to protect my injury. (Yaralanmamı korumak için dirsek bandajı takmam gerekiyor.)
  11. She won the race by elbowing out her competitors. (Rakiplerini çıkartarak yarışı kazandı.)
  12. He used his elbow to nudge me and get my attention. (Dikkatimi çekmek için dirseğini itmek için kullandı.)
  13. The doctor recommended rest and ice for his elbow pain. (Doktoru, dirsek ağrısı için dinlenme ve buz önerdi.)
  14. She accidentally elbowed him in the ribs while reaching for the remote. (Kumandayı alırken yanlışlıkla kaburgalarına dirseğiyle çarptı.)
  15. The seamstress had to measure the length from the shoulder to the elbow. (Terzi, boy ölçüsünü omuzdan dirseğe kadar ölçmek zorunda kaldı.)
  16. He leaned his elbow on the windowsill and looked outside. (Pencere pervazına dirseğini dayadı ve dışarıya baktı.)
  17. She got a small cut on her elbow while chopping vegetables. (Sebzeleri keserken küçük bir kesik dirseğinde oluştu.)
  18. The basketball player hyperextended his elbow and had to be taken out of the game. (Basketbol oyuncusu, dirseğini aşırı zorladı ve oyundan çıkartıldı.)
  19. She wore a sleeveless dress to show off her elbow tattoo. (Dirsek dövmesini göstermek için kolsuz bir elbise giydi.)
  20. He couldn’t bend his elbow after lifting weights at the gym. (Spor salonunda ağırlık kaldırdıktan sonra dirseğ

sını bükemiyordu.)

Bu cümlelerde “elbow” kelimesi genellikle insan bedeniyle ilgili kullanılmaktadır. Dirsek ağrısı, dirseği incitme, dirseğini dayama gibi farklı bağlamlarda kullanılabilir. Ayrıca, dirsek ekleminin anatomisi, yaralanmaları veya rahatsızlıkları gibi tıbbi konularda da kullanılabilir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.