El Elin Eşeğini Türkü Çağırarak Arar Atasözünün Hikayesi Ve Anlamı

Bu yazımızda el elin eşeğini türkü çağırarak arar atasözünün hikayesi ve anlamı kısaca olarak bilgi aktaracağız.

İnsanlar birbirlerine daima ihtiyaç duyarlar. Bu muhtaçlık durumu yardımlaşma ve dayanışma gibi toplumsal dinamikleri oluşturmuştur. İnsanların birbirine yardım ederken insani değerleri ön plana çıkarıp hareket etmesi değişen zaman ve dünya görüşleri nedeniyle bozulmuştur.

 

İnsanların daha çok menfaat üzerine ilişki kurmaları, yardıma muhtaç birine yardım etmede gevşek davranmalarına neden olmuştur. El elin eşeğini türkü çağırarak arar atasözü de yardımlaşmadaki bu gevşek ve umursamaz tavırları eleştirmek için söylenmiştir. İnsanlara tamamıyla güvenmenin doğru olmadığını, kendi işini kendin halletmenin daha doğru olduğunu vurgular.

El elin eşeğini türkü çağırarak arar atasözünün hikayesi şu şekildedir:

Şehrin birinde bir gün subaşı eşeğini kaybeder. Emri altındaki askerleri görevlendirerek eşeği aramalarını söyler. Askerler bütün şehre dağılarak eşeği aramaya başlar. Şehir sakinlerine de tek tek tembih ederek subaşının eşeğini bulunca haber vermelerini isterler.

Askerler, Nasreddin Hoca ile karşılaşır. Hocaya durumu izah ederler. Hoca, ya demek öyle, tamam der ve yoluna bakar. Türkü söyler vaziyette rahat tavırlarla eşeği aramaya başlar. Onu uzaktan gören biri yanına gelir. Hayırdır Hoca, neden türkü söylersin, der.

Hoca, subaşının eşeği kaybolmuş, onu ararım, der. Adam, Hoca hiç eşek türkü çağırarak aranır mı der. Hoca, el elin eşeğini türkü çağırarak arar, der. Adam, şaşırır. Durumu anlar ve hocaya hak verir.

El Elin Eşeğini Türkü Çağırarak Arar Atasözünün Hikayesi Ve Anlamı Hakkında Yorumlarınızı Aşağıdan Hemen Yazabilirsiniz.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.