Edify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Edify İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Edify Nedir?

Edify, bir kişinin öğrenme veya gelişimini teşvik etmek veya artırmak anlamına gelen bir fiildir.

Örnek Cümleler:

1. My job as a teacher is to edify my students and help them become successful in life. (Benim öğretmen olarak görevim öğrencilerimi eğitmek ve onların hayatta başarılı olmalarına yardımcı olmaktır.)

2. The purpose of the workshop is to edify the participants on the latest trends in technology. (Atölyenin amacı katılımcıları teknolojinin en son trendleri hakkında bilgilendirmektir.)

3. She always tries to edify herself by reading books on a variety of topics. (O, her zaman farklı konularda kitaplar okuyarak kendini geliştirmeye çalışır.)

4. The motivational speaker’s goal was to edify the audience and inspire them to achieve their dreams. (Motivasyonel konuşmacının hedefi izleyicileri bilgilendirmek ve hayallerini gerçekleştirmeleri için ilham vermektir.)

5. As parents, it is important to edify our children and guide them towards making good choices. (Ebeveynler olarak, çocuklarımızı eğitmek ve iyi seçimler yapmalarına rehberlik etmek önemlidir.)

6. The book’s purpose is to edify readers on the benefits of meditation and mindfulness. (Kitabın amacı, meditasyon ve farkındalığın faydaları hakkında okuyucuları bilgilendirmektir.)

7. The coach’s job is to edify the athletes and help them improve their skills. (Antrenörün görevi sporcuları eğitmek ve becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmaktır.)

8. The seminar was designed to edify attendees on the importance of financial planning. (Seminarda katılımcıları mali planlamanın önemi konusunda bilgilendirmek amaçlanmıştır.)

9. The museum’s exhibit is meant to edify visitors on the history of the region. (Müzenin sergisi, ziyaretçileri bölgenin tarihine dair bilgilendirmek için tasarlanmıştır.)

10. The teacher used interactive games to edify her students and make learning fun. (Öğretmen, öğrencilerini eğitmek ve öğrenmeyi eğlenceli hale getirmek için etkileşimli oyunlar kullandı.)

11. The speaker’s main goal was to edify the audience on the benefits of a healthy lifestyle. (Konuşmacının ana hedefi, sağlıklı bir yaşam tarzının faydaları hakkında izleyicileri bilgilendirmekti.)

12. The museum tour guide’s job is to edify visitors on the artwork and artists on display. (Müze turu rehberinin görevi, sergilenen sanat eserleri ve sanatçıları hakkında ziyaretçileri bilgilendirmektir.)

13. The company’s training program is designed to ed

ify employees and help them improve their skills in the workplace. (Şirketin eğitim programı, çalışanları eğitmek ve işyerinde becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak için tasarlanmıştır.)

14. The professor’s lectures were always informative and meant to edify his students on the subject matter. (Profesörün dersleri her zaman bilgilendiriciydi ve öğrencilerini konu hakkında bilgilendirmek için tasarlanmıştı.)

15. The goal of the conference was to edify attendees on the latest research in the field of medicine. (Konferansın amacı, tıp alanındaki en son araştırmalar hakkında katılımcıları bilgilendirmekti.)

16. The mentor’s job is to edify and guide the mentee towards achieving their career goals. (Mentorun görevi, mentiyi eğitmek ve kariyer hedeflerine ulaşmalarına rehberlik etmektir.)

17. The online course is designed to edify students on the basics of computer programming. (Online kurs, öğrencileri bilgisayar programlama temelleri konusunda bilgilendirmek için tasarlanmıştır.)

18. The museum exhibit was created to edify visitors on the impact of climate change on the environment. (Müze sergisi, ziyaretçileri çevre üzerindeki iklim değişikliğinin etkisi konusunda bilgilendirmek için oluşturuldu.)

19. The purpose of the workshop was to edify entrepreneurs on the best practices for starting and growing a business. (Atölyenin amacı, iş kurmanın ve büyütmenin en iyi uygulamaları konusunda girişimcileri bilgilendirmekti.)

20. The teacher’s goal is to edify her students and help them become lifelong learners. (Öğretmenin hedefi, öğrencilerini eğitmek ve onların ömür boyu öğrenenler olmalarına yardımcı olmaktır.)